Derinkuyu, Yeraltı Şehri Kapadokya’da bulunan onlarca yeraltı şehrinin en büyüğüdür ve milattan önce 8. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır.
8 kattan oluşur ve içinde okul, kilise, ahır, şaraphane, evler, mezar odaları ve dünyanın en eski akıl hastanesi vardır.
Bu yeraltı şehrinin 20,000 kadar insanı eş zamanlı olarak birlikte barındırabildiği sanılmakta.
Tristan da Cunha Dünya üzerindeki en ıssız yerleşim birimidir.
2015 yılı itibariyle bu adada sadece 259 insan yaşamakta.
Okyanus tarafından dış dünyadan izole edilmiş durumda ve çevresindeki suyun derinliği 3000-4000 metre civarında.
Kuzey Sentinel Adası 72 km karelik bu adada binlerce yıl boyunca dünyanın geri kalanından izole olarak yaşamış ve günümüz teknolojisini daha önce hiç görmemiş 200, 250 kadar yerli yaşamakta.
Bugüne kadar dış dünyayla hiçbir teması olmadıkları için diğer insanlardan ve dünyadan tamamen habersizler.
Adanın insanlarına Sentinelliler deniliyor, kendilerine ne dediklerini bilmiyoruz.
Şaşırtıcı bir şekilde bize karşı çok agresifler ve yaklaşan helikopterlere taş ve ok atıyor ve adaya yaklaşan araştırmacılara ölümüne saldırıyorlar.
Yani kısaca bizi reddediyorlar.
Gizemli Vostok Gölü Antarktika’da bulunan ve Dünyanın en büyük göllerinden biri olan Vostok gölü 4 km kalınlığındaki dev bir buz tabakasıyla örtülü ve en az 15 milyon yıldır bu durum böyle.
Araştırmacılar yeryüzüne çıkarılan örneklere dayanarak buranın bilinmeyen DNA’ları olan canlılarla dolu olduğunu tahmin etmekte.
Son Doong Mağarası, Vietnam Esrarengiz bir dev mağaradır ve ilk defa 1991 yılında Vietnam’ın balta girmemiş bir ormanın içerisinde bir yerli tarafından keşfedilmiştir.
İçerisinden gelen yüksek ses ve gürültüler nedeniyle yerliler buradan uzun bir süre boyunca uzak durdular.
Ancak 2009’da yapılan bir incelemeden sonra bu yerin dünyanın en büyük mağarası olduğu anlaşıldı, öyleki içine 40 katlı bir gökdelen bile sığabilir.
Bu mağara o kadar büyük ki kendine ait yağmur ormanı, hızlı akan büyük bir nehri, küçük dağları ve hayvanları var.
6.5 km uzunluğundaki bu küçük dünya kendine özgü bir ekosisteme ve iklime ev sahipliği yapıyor ve büyük bir kısmı henüz keşfedilebilmiş değil.
Sima Humbolot, Venezuela Venezuela’nın derinliklerinde dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan garip canlılara ev sahipliği yapan düz zirveli bir dağ yer alır.
3500 metre yüksekliğindeki bu eşsiz dağda Sima Martel ve Sima Humboldt 2 büyük çukur keşfedilmişir.
İlk çukur Sima Humbolot o kadar büyüktür ki dibinde kendine ait ekosistemi vardır.
Göbekli Tepe Şanlıurfa'nın 22 kilometre kuzeydoğusunda 1964 yılında yapılan uzun kazılar sonucunda keşfedildi.
İnşası milattan önce 10000 yılına uzanan Göbeklitepe insanlık tarihinin en eski yapısıdır.
İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden 7500, bilinen en eski uygarlık olan Sümerler’den 6000 yıl daha eskidir.
Yerleşik hayata geçişi temsil eden buğdayın atasına Göbeklitepe eteklerinde rastlanmıştır.
Bu yapı 300 metre kare çapında olan dev bir tapınaktı,
İçindeki taşlar üzerinde işlenmiş akrep, tilki, boğa, yılan, yaban domuzu ve aslan gibi zamanında Anadolu’da yaşayan hayvanların figürleri yer almaktadır.
Büyük zahmetlerle inşa edildikten bir süre sonra göbeklitepe yapısı anlaşılamayan bir sebepten dolayı üstü kapatılarak gömülmüştür.
Machu Picchu Machu Picchu şu ana kadar keşfedilmiş olan en gizemli kayıp şehirler arasında yer almakta.
1911 yılında Amerikalı bir tarihçi tarafından tesadüfen bulunan şehir 1450 yılları civarında 1360 metre yükseklikteki bir dağın zirvesine zor şartlarda kurulmuştur.
1530 yıllarda bu şehrin halkı burayı gizemli bir şekilde terk etmiştir ve o günlerden modern zamana kadar şehir daha yeni bulunduğu için şehirdeki her şey yüzlerce yıldır tamamen el değmemiş ve bozulmamış bir haldedir.
İnsanların birden ortadan kaybolarak geride bıraktığı bu hayalet şehir düşündükçe burukluk hissi veriyor.
Tonlarca ağırlıktaki taş bloklar dağın zirvesine nasıl taşındı ve şehir neden buraya kuruldu?
Daha da önemlisi neden terk edildi?