Köy halkı adına TEİAŞ'a başvuran Mustafa Özçetin, hattın 400-500 metre Gündoğdu tarafına kaydırılması halinde hiçbir sorun olmayacağını belirttiği dilekçesinde şunları söyledi:
"Yeni yüksek gerilim hattı ada 10040 parsel 516'da mevcut binamın üzerinden geçmektedir. Ayrıca diğer 20 hanenin de üzerinden veya çok yakınından, 200 öğrencili ilköğretim okuluna 40 metre mesafeden geçmekte. 18 telli 154 veya 180 Kilovoltluk hattın burada yaşayanları manyetik alan, psikolojik etki altında bulunduracağını düşünmekteyim."
TEİAŞ'ın açık aland bile binaların üzerinden geçecek yüksek gerilim hattını nasıl projelendirdiği şaşkınlık yaratırken, Özçetin bu konuya da dilekçesinde işaret etti. Mağduriyetin giderilmesi için hattın kırsala doğru kaydırılmasını talep eden Özçetin, hattın Gündoğdu istikametine doğru kaydırılması halinde bu bölgede hiçbir konut olmadığının da altını çizdi.
YÜKSEK GERİLİM HATTI TEHLİKE YARATIR MI?
Atılım Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı, EPDK eski kurucu Üyesi ve Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ayhan Albostan, yerleşim yerlerinin yakınında bulunan yüksek gerilim hatlarının tehlike saçtığını belirtti.
Prof. Dr. Ayhan Albostan, basında da yer alan açıklamasında, yüksek gerilim hatlarının normalde yapılaşmanın olmadığı ve canlıların az olduğu bölgelerden geçmesi gerektiğini belirtti. Albostan, "Yüksek gerilim hatları projelendirilirken özellikle yerleşim yerlerinin dışındaki bölgelerden geçirilmesine önemle dikkat edilir. Çünkü bu hatlar manyetik alan oluşturur ve bu da canlılar üzerinde olumsuz etki yaratır. Bu riskin ortadan kalması için enerji hatlarının gerilim seviyelerine göre belirlenmiş güvenli yaklaşım mesafeleri bulunmaktadır. Bu mesafe aşılmadığı sürece canlılar üzerinde herhangi bir sağlık problemi oluşturmaz. Ancak bu enerji hattının projelendirilmesinde belirlenmiş (gerilim seviyesine bağlı) mesafeler imar dışı yapılaşmalarla aşılırsa, bu enerji hatları, hem canlılar için sağlık problemi oluşturur hem de bazı durumlarda (bu hatlar kısa devre gibi) teknik arızalara neden olabilir. Bu enerji hatlarının altına evler parklar yapılması büyük tehlike oluşturuyor. Özellikle parkların üzerinden geçen yüksek gerilim enerji hatları çocuklar üzerinde SAR ( specific absorptipn rate) etkisi yaratıyor. Bununla birlikte enerji hatları, yağmurlu ve bulutlu havalarda bu riskli bölgelerde çok ciddi (yıldırım düşmesi, elektrik çarpması gibi) tehlikeler yaratabilir. Bu açıdan elektrik enerji hatlarına gereğinden fazla yaklaşmak her zaman risklidir" dedi.
"Sorumlu kurum belediyeler"
"Bu binalar projeleri belediye tarafından onaylanması halinde yapılabilir. Konut iznini veren belediyeler teknik ekiplerin ölçüm raporuna göre rapor vermişse bir sıkıntı yok demektir" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Albostan, "Ölçümler doğru mu? Gerilim seviyesi göz önünde bulundurmuş mu? Bu soruların cevapları çok önemlidir. Eğer proje gelişigüzel onaylanmışsa bu ciddi bir problem teşkil eder. Bir diğer sorun yüksek gerilim hatlarına yakın kurulmuş kaçak yapılar. Bunlar da ciddi anlamda tehlikeye davetiye çıkarıyor" açıklamalarında bulundu.
Nelere dikkat etmeliyiz?
Oluşan manyetik alanın yaklaşım mesafesi aşılmış ise sağlık açısından olumsuz etki oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Albostan,"Bu bölgelerde oturan kişilerde baş ağrısı ve baş dönmesi gibi sonuçlar sıklıkla görülebilir. Bunlar en hafif etkileridir. Bu hatlarına ilgili mevzuat dışı yaklaşanlar, çok çeşitli iş kazalarına neden olmaktadır. Özellikle bu bölgelerde yapılan yapılara daha çok dikkat edilmeli. Bunların bedelini sağlığımızla ödüyoruz. Bu yüzden bu tarz yerlerden uzak durmalıyız. Eğer manyetik alanda kalındığına dair bir şüphe varsa manyetik alan seviyesi ölçümü yaptırarak risk durumunu öğrenmeliyiz" dedi.
"Yeni yüksek gerilim hattı ada 10040 parsel 516'da mevcut binamın üzerinden geçmektedir. Ayrıca diğer 20 hanenin de üzerinden veya çok yakınından, 200 öğrencili ilköğretim okuluna 40 metre mesafeden geçmekte. 18 telli 154 veya 180 Kilovoltluk hattın burada yaşayanları manyetik alan, psikolojik etki altında bulunduracağını düşünmekteyim."
TEİAŞ'ın açık aland bile binaların üzerinden geçecek yüksek gerilim hattını nasıl projelendirdiği şaşkınlık yaratırken, Özçetin bu konuya da dilekçesinde işaret etti. Mağduriyetin giderilmesi için hattın kırsala doğru kaydırılmasını talep eden Özçetin, hattın Gündoğdu istikametine doğru kaydırılması halinde bu bölgede hiçbir konut olmadığının da altını çizdi.
YÜKSEK GERİLİM HATTI TEHLİKE YARATIR MI?
Atılım Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı, EPDK eski kurucu Üyesi ve Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ayhan Albostan, yerleşim yerlerinin yakınında bulunan yüksek gerilim hatlarının tehlike saçtığını belirtti.
Prof. Dr. Ayhan Albostan, basında da yer alan açıklamasında, yüksek gerilim hatlarının normalde yapılaşmanın olmadığı ve canlıların az olduğu bölgelerden geçmesi gerektiğini belirtti. Albostan, "Yüksek gerilim hatları projelendirilirken özellikle yerleşim yerlerinin dışındaki bölgelerden geçirilmesine önemle dikkat edilir. Çünkü bu hatlar manyetik alan oluşturur ve bu da canlılar üzerinde olumsuz etki yaratır. Bu riskin ortadan kalması için enerji hatlarının gerilim seviyelerine göre belirlenmiş güvenli yaklaşım mesafeleri bulunmaktadır. Bu mesafe aşılmadığı sürece canlılar üzerinde herhangi bir sağlık problemi oluşturmaz. Ancak bu enerji hattının projelendirilmesinde belirlenmiş (gerilim seviyesine bağlı) mesafeler imar dışı yapılaşmalarla aşılırsa, bu enerji hatları, hem canlılar için sağlık problemi oluşturur hem de bazı durumlarda (bu hatlar kısa devre gibi) teknik arızalara neden olabilir. Bu enerji hatlarının altına evler parklar yapılması büyük tehlike oluşturuyor. Özellikle parkların üzerinden geçen yüksek gerilim enerji hatları çocuklar üzerinde SAR ( specific absorptipn rate) etkisi yaratıyor. Bununla birlikte enerji hatları, yağmurlu ve bulutlu havalarda bu riskli bölgelerde çok ciddi (yıldırım düşmesi, elektrik çarpması gibi) tehlikeler yaratabilir. Bu açıdan elektrik enerji hatlarına gereğinden fazla yaklaşmak her zaman risklidir" dedi.
"Sorumlu kurum belediyeler"
"Bu binalar projeleri belediye tarafından onaylanması halinde yapılabilir. Konut iznini veren belediyeler teknik ekiplerin ölçüm raporuna göre rapor vermişse bir sıkıntı yok demektir" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Albostan, "Ölçümler doğru mu? Gerilim seviyesi göz önünde bulundurmuş mu? Bu soruların cevapları çok önemlidir. Eğer proje gelişigüzel onaylanmışsa bu ciddi bir problem teşkil eder. Bir diğer sorun yüksek gerilim hatlarına yakın kurulmuş kaçak yapılar. Bunlar da ciddi anlamda tehlikeye davetiye çıkarıyor" açıklamalarında bulundu.
Nelere dikkat etmeliyiz?
Oluşan manyetik alanın yaklaşım mesafesi aşılmış ise sağlık açısından olumsuz etki oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Albostan,"Bu bölgelerde oturan kişilerde baş ağrısı ve baş dönmesi gibi sonuçlar sıklıkla görülebilir. Bunlar en hafif etkileridir. Bu hatlarına ilgili mevzuat dışı yaklaşanlar, çok çeşitli iş kazalarına neden olmaktadır. Özellikle bu bölgelerde yapılan yapılara daha çok dikkat edilmeli. Bunların bedelini sağlığımızla ödüyoruz. Bu yüzden bu tarz yerlerden uzak durmalıyız. Eğer manyetik alanda kalındığına dair bir şüphe varsa manyetik alan seviyesi ölçümü yaptırarak risk durumunu öğrenmeliyiz" dedi.
Çekin ellerinizi köyümden