Mayıs sonunda yapılacak olan genel seçimler için siyasi partilerde hazırlıklar başlayınca Türkiye’de (ve tabi Türkiyemizin çok nadide bir vatan toprağı olan Bursa'mızda) hemen hemen herkesi bir heyecan ve merak duygusu kaplamış durumda.
Oturulup kalkılan neredeyse her yerde seçim, partiler ve kimlerin aday olacağı konuşuluyor.
Demokratik standartları yakalamış ülkelerde elbetteki seçim gibi toplumsal karar verme süreçleri dikkatle takip edilecek ve üzerinde çok konuşulacaktır.
Aksini düşünmek, soran,soruşturan, konuşan ve tartışan bir toplum olma yolunda ilerlemek istiyorsak hata olur zaten.
Bu çerçevede halkın vekaletini vereceği insanın ‘Acaba nasıl bir milletvekili olmasını istiyor” yönündeki düşüncelerini zaman zaman düzeyli bir üslupla kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Çocukluktan gençliğe birden bire “zıpladığımız” günlerde, her insan kendine çevresinde örnek insanlar aramıştır.
İnsanın yetiştiği, büyüdüğü serpildiği ve hayata karşı ilk cesur adımları atmak için cesaret beklediği bir toplumsal çevrede kendisine örnek aldığı insanlar kimler olabilir?
Bir belediye başkanı, bir milletvekili, bir öğretmen, bir müdür vs vs.
Hayata merhaba diyen bir genç, anne babadan sonra ilk kez toplumun önündeki insanlar olarak kendini yönetenlere bakar ve onlar gibi olmaya özen gösterir.
İnsanlar üfledikleri bir nefesin ardından kendilerine doyumsuz rüzgarlar estirme gücüne haiz yöneticilerin işbaşına getirilmesini ister.Bu düşünce bugün olduğu gibi geçmişte de böyle idi.
Bu konuda şu son günlerde duyduğum “çaresizliğin” haddi hududu yoktur. Ezelden gelip ebede akıp giden bu hayat içinde, gururla göklere “İşte benden bir parça” diye haykırarak önümde saygıyla durulacak insanlara ihtiyaç olmasının bir yansıması olarak da algılanabilir.
Ülke yada yaşadığımız kentte toplumu dizayn etme, yönetme gücüne sahip çalışkan insanlara görev verilmesi yönünde herkesin ortak çaba içine girmesi kaçınılmazdır.
Ancak itiraf emeliyim ki bu süreç sancılı olacaktır. Hem iktidar Partisi Ak Parti'de hemde diğer muhalefet partilerinde sancılı sürecin işaretleri daha şimdiden gelmeye başladı.
Ak Partide istişare kültürünün öne sürülmesi, CHP'de ön seçim, MHP'de Genel merkez kararı, mevcut vekillerin yeniden aday olma isteği, ister istemez Bursa siyasetine ciddi yansımaları olacaktır.
Aday adayları şimdiden koları sıvamış.
Ak Parti İl yönetimine girmeyip milletvekilliği için aday adayı olacağını dillendirenler, kulis çalışmalarına başladı bile..
CHP'den gelen istifaların ardından, İl Başkanı ve bazı ilçe başkanları ve yöneticiler üye bazındamahallelere inmiş durumda..
MHP'de ise farlı bir durumun yaşadığı aşikar.
Yönetimler de Hakimiyet kurma gayretleri..
Tabi burada en büyük ilgi iktidar partisinde.
Tüm radarlar Ak partiye çevrilmiş durumda
18 Belediye'den 16'sını elinde bulunduran Ak Parti'de Başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere merkez İlçe Belediye Başkanlarının önemli bir faktör, diğer bir ifadeyle belirleyici olması bekleniyor.
Tabi burada da gönül ister ki, halkın vekalet vereceği kişinin adaletli, ehliyet ve liyakat sahibi olmasına özen gösterilmesi.
Özellikle ADALET
Herkesin isteği bu yönde...