Haziran 2016 da yazdığım bir yazıdır, Artvin Vakfı Başkanı Osman Nuri Başaran'a hitaben.
Bundan birkaç hafta önce idi, telefonum çaldı, çok değer verdiğim gazeteci bir dostum Bursa Atvin Vakfının Artvin'i tanıtma amacıyla Artvine bir seyehat planladığını ve benimde katılmım için vakıf başkanı Osman Nuri Başaran'a bilgi verdiğini söyledi.
Amaç elbette Bursa'da en iyi şekilde Artvin'i tanıntmaktı.
Sonrasında Vakıf başkanı Osman Nuri Başaran Aradı ve Çekirgede bir çay bahçesinde gitmeden önce basın mensupları ile bir araya gelmek istediğini söyledi, bizde icabet ettik.
Toplantı sırasında yine bir başka gazeteci dostum, Vakıf yönetimine bizlerin yapabileceği çekimler ile tanıtımın daha güçlü yapılacağını anlattı ve Vakıf yöneticileri Başkan Osman Nuri Başaran ile birlikte işin maliyetini sordu.
Bizde Artvinli dernek başkanı olan gazeteci dostumuz var arada diye olabilecek en düşük maliyeti söyledik.
İçlerinden ismini şu an hatırlayamadığım bir iş adamı beyefendi ben hemen ödeyeyim sponsor olarak dedi.
Biz ise hayır işi yapalım öyle ödersiniz diyerek ödeme konusunu öteledik.
Velhasıl Artvin seyahati bitti, tam 6 gün yağmur çamur demeden durmadan soluklanmadan, tüm gazeteci arkadaşla ile birlikte Artvin de kenlimenin tam anlamıyla adım atmadık yer bırakmadık.
İşimişzi layıkı ile yerine getirdikten sonra ödeme istedik utana sıkıla.
Ama aldığımız cevap utanmadan sıkılmadan ne ödemesi oldu.
Bu güzel Artvin organizasyonuna gölge düşürmemeliydiniz başkan.
Sayın Osman Nuri Başaran, para önemli değil ama onca insanın arasında verdiğiniz sözün arkasında durun. Bursa'da bukadar Artvin lobisi ve gücü varken bu şehirde bukadar siyasetçi Bakan Millet vekili Belediye Başkanı Bürokrat varken bu yaptığınız Bursa'da ki Artvin algısına zarar verir.
Bana öyle geliyor ki siz Artvin'i bizimkadar sevmiyor ve önemsemiyorsunuz.
Dip not: Mübarek Ramazan ayında Peygamberimizin şu hadisi belki dikkatinizi çeker belki,
Resûlullah’ın: “İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” buyurduğunu biliyormuydunuz.