Bugün 18 Mart 1917 çatışmaların ardı arkası kesilmiyor, çatışmalar öyle yoğun ve aralıksız ki nefes alabilmek için bile tüfeğimizin kabzasına dudaklarımızı değdirerek düzümüzü düşmandan ayırmadan düşman siperlerine bakmak zorundayız.
Bir ara silah sesleri durdu, murat çavuş sürünerek gözlerinde ışıl ışıl geceyi getirdi bana, müjde tertip müjde dedi haber geldi oğlun olmuş. Ben ne yapacağımı bilemedim memleketlim murat çavuşa sarılmak için hafifçe dizlerimin üzerine doğruldum. Sarıldım gardaşıma sarıldımda ana keşke sarılmasaydım, oda bana sarılmak için doğrulunca düşman kurşunu sırtından girdi, gözlerindeki ışıltı devam ediyordu. Murat çavuşumun iki kızı bir oğlu var bilirim, bana dünyanın en önemli ikinci haberini getrmişti ve orada şehit oldu garındaşım. Ana olurda dönemezsem Şeyran’a oğlumun adını Murat koyasın. Koyasın ki bu dünyada Murat ların Mehmetlerin tükenmeyeceğini anlasın kafir.
Fadimeme selam ederim, ellerinden hasretle öperim ana.
Selamünaleyküm oğlum, ciğerparem, kuzum, kara yağız oğlum, nasılsın iyimisin. Öncelikle selam eder hasretle gözlerinden öperim oğul. Arkadaşlarına da komutanlarına da selam eder gözlerinden öperim yavrum.
Oğlum, yavrunun adını Murat koyduk, köyümüzün yirmialtıncı Şehidi oldu Muradımız, Hatçe kadında ağlar ama yinede senin yavruna sarılırda muradım değip gözünden yaş gelmez oğul.
Oğul, demişsin ki ikinci güzel haber demişsin yavrum hayır olsun beklediğin en önemli haber nedir yavrum de hele de de hasretine derman olayım guzum selam eder tekrar gözlerinden öperim.
Ana ben Ömer Şengü’lün oğlu Ömer tanıdın mı, mektubunu alamadan gardaşım şahadet şerbetini içti ana. Kucağımda şahadet verdi. Ve bana vasiyet etti ana “ anama de ki beklediğim birinci ve en önemli haber kafirin topraklarımızdan atıldığı bayrağımızın tekrar dağlarda asıldığı kutlu haberdir.” İşte böyle dedi ana, ha bir de bana düşmanın toprağımızdan atıldığı gün mezarıma bayrağımı dikesin söz ver o güne kadar bekleyeceğim ancak mezarımda öyle rahat uyurum dedi. Allah ömür verirde gardaşımdan kıskandığım şahadete ulaşamazsam bilesin o gün bayrağımızı dikeceğim mezarına hürmetle ellerinden öperim ana.
Bu gün 18 mart 2016 ben Ömer Nurettin’den olma Şengül den doğma ömer, bu gün yaşım yüzü geçti tam yüz yıldır bu topraklarda dalgalanır şanlı bayrağımız. Tam yüz yıldır gardaşımın vasiyetini tutarım hemide sade bayrağı asmak değildir yaptığım bu gün o bayrak için yetmiş milyon ile birlikte nöbet tutarım. Tutacağımda hem nöbeti tutacağım hem şahadetimi o na olan andımı tutacağım. Tutacağım ki, bu gün vatana nifak sokan ihanet eden, ecdadımızı unutan veya hatırlamayan bazı soyu bozuklara göz açtırmayayım.
Bu gün rahat döşekleriniz, yeşeren ormanlarınız, düğünlerde halaylarınız, cenazelerinizde imamlarınız var ise diyeti Çanakkale’de peşin ödendiği içindir.