Güç Adamı yer bitirir elbette.
Hele bu güç Bursa Büyükşehir Belediye gücü olursa.
Ben sizin babanızım, ben nedersem o olur,
Bütün güç artık bende, ben ne dersem o olur,
Basın artık bende, ben ne dersem o olur,
Spor artık bende, ben ne dersem o olur.
Koltuk artık bende, ben ne dersem o olur,
Aklınıza gelmeyenler de var, onlar da artık bende ben ne dersem o olur, diyor Adeta, Bursa'dan sorumlu daire başkanımız.
Ne güzel oldu, Bursa'da adamın köküne kıran girmişti.
Mum ile aranıp tarandı sonunda işte o geldiii.
Efendimiz,
Her şeyimiz,
Herşeyi bilen adam,
Sen gelmeseydin, Bursa yok olurdu,
Tarım biterdi,
Sporcular evinde otururdu,
Basın ne yazacağını bilemezdi,
Hiç bir organizasyonu yapamazdı Büyükşehir personelleri,
Sen yokken!...
Sen yokken, Bursa'dan kim gidebilmiş Dünya Kupasına
Dünya Kupası Bursalı gördü senin sayende.
Sen olmasaydın efendimiz,
Ata sporları yapılırmıydı asırlık Koca Yaylada,
Kim başarabilmiş bu güne kadar, şuandaki oturduğu masa kadar büyüklükteki odasından gelip, park kadar odada çalışmayı.
Negüzel insandın sen oysa,
Bu büyük kent, büyüttü seni kendi gözünde elbette,
Ama bilmelisin ki, insanlara ne kadar yukarıdan bakarsan, okadar aşağıda, ne kadar aşağıdan bakarsan, okadar yukarıdasındır.
Bir çay içimlik sohbetlerimizdeki samimiyetini hatırlıyorum,
Tebessümün dostane, bir yudum ilaç gibiydi.
Samimiyetin, arkadaştan öte kardeş gibiydi,
Şimdi karşındaki bilgisayarda kayıtlı olan fotoğraflarına bir bak lütfen,
Kendini tanıyabilecek misin.
Samimiyet ve tebessümün yerini, hırs ve iktidar duygusu almış durumda.
Oysa bu şehir, bir dost, bir kardeş, büyük bir samimiyeti hak ediyor.
Seni göreve getiren adam, adam gibi adam, samimi, hatırnaz, nazik, aradığında dönüyor, çözüm buluyor, vakit ayırabiliyor, konu ne olursa, konu neresi olursa, konu kim olursa olsun, ilgileniyor,
Lütfen kendine bir bak ve çeki düzen ver,
Birazdan beni arayacaksın, ilk cümleni merak ediyorum,
İlk cümlendeki mana seni kendine daha iyi anlatacak eminim kal sağlıcakla.