O kadar çok duymaya başladık ki,
Kahve sohbetlerinde, salon toplantılarında
Sosyal medya sayfalarında.
“Bir kişi de çıkıp” diye başlayan cümleleri.
***
Hep o “bir kişi” doğruyu haykırmalı, itiraz etmeli, dur demeliydi.
En haramzadenin cenaze töreninde helalleşme vakti gelince de
Hep o “bir kişi” bağırmalıydı.
“Helal etmiyorum” diye.
***
Binlerce kişiydik aslında konuşurken, yazarken hep o “bir kişi”yi bekleyen
Bütün sorumluluk o’ndaydı.
O çıkmalı, ve içimizden geçenleri söylemeliydi.
***
O “bir kişi”yi bekleyen binler cemiz de o toplantılarda,
Cenazelerde, salonlarda bulunuyorduk.
Ama bir türlü ayağa kalkamadık. Bir türlü sesimiz çıkmadı.
Ve sorulduğunda şöyle cevap verdik.
“Tam dilimin ucuna geldi” “tam ayağa kalkacaktım” “tam isyan edecektim”
Sonuç;
Yutkundun. Bir türlü dilinin ucundaki çıkmadı.
Sözler boğazına kadar geldi ama hep geri döndü.
Bir türlü dizlerin seni ayağa kaldıramadı.
***
Zaten bu görev; Çıkması gereken “o bir kişi”nin
O yapmalı.
Başkaları risk almalı, başkalarının rahatı bozulmalı, başkaları yanmalı.
Biz ise, sosyal medya sayfalarında, kahve sohbetlerinde
“Bir kişi de çıkmadı” kardeşim demeye devam etmeliyiz.
Nasılsa bedava…