Türkiye’nin kanayan yarasıdır eğitim…
2003 yılından bu yana tek parti iktidarı olmasına karşın 6 ayrı bakan tarafından yönetildi Milli Eğitim!
Bundan ötürü, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yetkilileri dahi bu alanda başarılı olamadıklarını itiraf ettiler.
Onların söylemelerine gerek yok, PİSA rakamlarında baş aşağı gidiş bunun somut kanıtı değil mi?
Türkiye, 70 ülke arasında 50. sıraya düşerek, bir bataklığa saplandı.
****
Kamunun eğitimdeki bu yanlışı bir hayra da neden oldu; özel sektör bu alana el attı.
Çocuklarını koşullandırılmış, yönlendirilmiş eğitimin pençesinden kurtarmak isteyen veliler, özel okulların kapısında kuyruk oldu.
Bursa-Nilüfer ise bu anlamda çok özel bir örnek oluşturdu.
Nilüfer’de özel okul oranı yüzde 35 düzeyine ulaştı; ki bu bir dünya rekoru...
Düşünün, 82 bin öğrenciden 26 bini özel okullarda eğitim görüyor.
****
Ülkemizde bu anlamda öne çıkan eğitim kurumlarının başında Bahçeşehir-Uğur Okulları geliyor.
Türkiye’nin dört bir yanında dershaneleri olan Bahçeşehir, şimdi önemli kentlerde eğitim yerleşkeleri oluşturuyor.
49 yıllık deneyime sahip Uğur Okulları, Nilüfer Özlüce’de 17 bin metrekare alanda kurulan yerleşkede eğitim yılına hazırlanıyor.
****
Dün, bu konuda basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Uğur Okulları Genel Müdürü Yücel Yücel, ‘50. Yılda 50 Eğitim Yerleşkesi’ hedefiyle hareket ettiklerini söyledi.
Yücel Yücel, konuşması sırasında eğitimle ilgili çok önemli bir konunun altını çizdi ki, Türkiye bu sorunu çözmeden çağdaş dünyanın içinde olamaz.
Yücel Yücel, 15 Temmuz kalkışmasının arka planına sözü getirerek, “Eğitim yoluyla bir ülkede sürecin nasıl değiştiğini gördük. Okullaşma süreci olmazsa yeni 15 Temmuzlara kapı açılabilir. Biz eğitimi bir sosyal sorumluluk projesi olarak da görüyoruz” dedi.
****
Evet…
FETÖ denilen örgüt, bir örümcek ağı gibi ülkeyi sarmışsa…
Beyni yıkanmış askerleri kendi halkına silah kullanır hale getirmişse…
İnsanlarımızın beynini uyuşturmuşsa…
Yoksul, eğitim yoluyla yükselmek isteyen çocuklara bir can simidi atarak onları kendi ağını düşürmüşse…
Bütün bunların baş sorumlusu eğitime yeterince önem vermeyen devlettir.
Çünkü FETÖ bu insanları ağına eğitim sayesinde düşürdü.
KÖY ENSTİTÜLERİ’Nİ KAPATMANIN GÜNAHI!
Uğur Okulları’nın yöneticileri, gelişmiş bazı ülkelerdeki eğitim yöntemlerini kendi okullarında uyguladıklarını anlattılar.
İtalyan, İsviçre yöntemi falan filan…
Hiç kimse kusura bakmasın! İtalya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında keşfettiğini, Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’si 1930’lı yıllarda uygulamaya başladı!..
Üreterek, dokunarak, duyumsayarak, yaparak insan yetiştirdi Köy Enstitüleri…
Okuyan, düşünen, sorgulayan, analiz eden bir kuşak öyle yetişti.
O yaratıcılıkla cumhuriyetin ilk kuşakları kendi dağlarının zirvesine çıkmayı başarabildi.
Yani başka ülkelerin dağlarını kendine örnek almadı.
Ne yazık ki, bu uyanışı gören emperyalist güçler ve onların emirlerini yerine getiren ülke yöneticileri kıydılar bu güzel eğitim kurumuna…
Ondan sonra da Türkiye’nin beli bir daha doğrulmadı.