Gerçekleşen toplantıda Doç. Dr. Mustafa Şenkaya: “Gerçekleşen deprem, Bursa'nın Nilüfer ilçesinin Üçevler Mahallesi'nde meydana geldi. Büyüklüğü 4.0 olarak ölçüldü. Aslında bu, çok büyük bir deprem değil; daha doğrusu, kategori olarak küçük bir deprem. Oluşturduğu ivmeler de oldukça küçük, bu nedenle herhangi bir yapıya hasar veremeyecek kadar hafif bir deprem. Ancak bu depremin, hem meydana geldiği yer hem de oluş mekanizması açısından şehrimiz açısından önem arz ediyor. Depremin olduğu yer, şu anda ekranda yeşil yıldızla gösterilen konum. Kırmızı ve turkuaz renkli çizgiler, MTA tarafından hazırlanan Türkiye'deki bilinen fay haritasından alınmıştır. Turkuaz çizgiler ise Girol Seyitoğlu ve ekibinin gerçekleştirdiği projeden elde edilen, Kayapa-Yenişehir fay hattı olarak bilinen önerilen fayı göstermektedir. Gördüğünüz gibi, yeşil yıldızın yani depremin olduğu yer, bildiğimiz fayların üzerinde değil, yeni önerilen Kayapa-Yenişehir fay hattının üzerine denk gelmektedir.
Bu durumda, Kayapa-Yenişehir fay hattını daha detaylı bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Bunun için Bursa Ovası'nın üzerine sismometreler kurarak, bu fayın bize verdiği tepkileri dinleyip çözümlememiz gerekiyor. Bu deprem gibi daha büyük tepkiler de verebilir, daha küçük tepkiler de. Her bir tepkiyi değerlendirerek, bu fayın şehrimiz için önemli ya da tehlikeli olup olmadığını anlamamız gerekiyor. Oluşan depremin mekanizması sağ yönlü bir doğrultu atımına sahiptir. Bu mekanizma, Seyitoğlu hocamızın öngördüğü mekanizmayla örtüşmektedir. Ayrıca, depremi hisseden vatandaşlarımız, deprem anında bir sallantıdan ziyade alttan bir vuruş şeklinde hissettiklerini belirttiler. Biz de kampüsümüzde ders sırasında depremi hissettik. Dolayısıyla, bu durum sanki bir deprem gibi değil, temelden yukarıya doğru bir vuruş patlama şeklinde hissetmemize neden oldu. Bunun önemli bir nedeni var; deprem gerçekleştiğinde farklı türde dalgalar ortaya çıkar. Biz de bu dalgaları farklı cihazların bileşenleri ile kaydediyoruz. Sağ altta gördüğünüz birleşen cihazın düşey bileşeni, sol tarafta gördüğünüz bileşenden daha büyük. Dolayısıyla, hepimizin depremde sallanmamasının ve alttan bir vurduğunu hissetmemizin nedeni, bu düşey bileşenin fazlalığıdır.
Belirttiğim gibi, deprem küçük bir depremdi ve ivmeleri yapıya hasar vermeyecek kadar hafifti. Ancak farklı mahallelerde depremi hisseden vatandaşlarımızın farklı şekillerde hissettiğini öğrendik. Örneğin, Beşevler Mahallesi'ndeki bir vatandaşımız depremi hissetmezken, Kayapa tarafındaki bir vatandaşımız depremi fazlasıyla hissettiğini belirtti. Bu kadar küçük bir depremde, bu kadar farklı ivmelerin ortaya çıktığı bir durumda, Bursa Ovası gibi küçük bir alanda bu kadar farklı şekilde hissedebiliyorsak, büyük bir depremde bu fark daha fazla olacaktır. Bu farklılık, bazı yerlerde yapıların hasar görmesine, bazı yerlerde ise görmemesine neden olabilir. Dolayısıyla, asıl odaklanmamız gereken nokta, Bursa ve çevresinde nerede, ne zaman deprem olacağından ziyade, bir deprem olduğunda nerede nasıl hissedileceğidir. Üniversite olarak, bu konuya yönelik desteklediğimiz altyapı projelerimiz var. Bu konuyla ilgileniyoruz ve çalışıyoruz. Ancak özellikle Kayapa-Yenişehir fay hattına odaklanarak daha detaylı çalışmalar gerçekleştirmemiz gerekiyor.” dedi.