Gerçekleşen programda BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar: “Biliyoruz ki geçmişi değiştiremeyiz ama geçmişten edindiğimiz deneyimlerle geleceği şekillendirip dönüştürebiliriz. Biliyoruz ki geçmişi değiştiremeyiz ama geçmişten edindiğimiz deneyimlerle geleceği şekillendirip dönüştürebiliriz. Ekonomik açıdan gelişmemizde bunların her birinin ayrı ayrı büyük önemi vardır. Geçtiğimiz yılın başında açıkladığımız faaliyet planımızda şunları söylemiştik; Katma değeri yüksek teknolojiler kullanarak Dijital Dönüşümü başarmış, Yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi bilincini geliştirerek, Avrupa Yeşil Mutabakatına uyumlu, sürdürülebilir çalışmalar yaparak Yeşil Dönüşümühayata geçirmiş, Merkezinde insanın olduğu bir anlayışla, eğitim, iş ve sosyal yaşamda fırsat eşitliğini sağlayarak, özgür düşünce, girişimcilik ve toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı politikalar uygulayarak, kültür, sanat, spor ve sosyal sorumluluk projelerini çalışma hayatı ile bütünleştirerek Toplumsal Dönüşümü sağlamış bir Bursa için el ele diyoruz.
Dijital, Yeşil ve Toplumsal Dönüşüm
Ülkemizin gelişimini sağlayacak olan yeşil ve dijital dönüşümleri başarmanın yolu da toplumsal dönüşümden geçmektedir.
Toplumsal dönüşümde eğitim, kadının ekonomi ve toplumdaki rolünün güçlenmesi, hukuk ve demokrasi konularındaki gelişmeler çok önemli yer tutar.
Bu döngüsel bir harekettir. Eğitim, demokrasi, hukuk ve insan haklarındaki gelişme ekonomiyi, ekonomideki gelişmeler de bu alanlardaki ilerlemeyi hızlandırır.
Bu bilinç ve düşünce ile biz iş insanları, bu konulara ilişkingörüş ve önerilerimizi oluşturuyor, raporlaştırıyor ve kamuoyu ile paylaşıyor, bunun da kamusal anlamda görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Konuşmamın bu bölümünde eğitim ve kadının iş yaşamımızdaki rolünün önemine ilişkin olarak iki kutlama mesajı vermek istiyorum; İlki, bugün 3 Mart 1924 “Tevhid-i Tedrisat” yani “Eğitim ve Öğretimde Birlik” Yasasının kabul edilişinin 101. Yılı. Bu yasa ile medreseler kaldırıldı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki bütün okullar Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlandı, laik eğitime uygun eğitim programları hazırlandı ve uygulamaya konuldu. Bu, çağdaş Türkiye için atılmış en önemli adımlardan biriydi. Başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bugüne kadar eğitimsistemimizin gelişmesinde katkısı olan herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum. Günümüze kadar önemli aşamalar kaydetmiş olan eğitim sistemimizin günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi için daha atılması gereken önemli adımların olduğu da bir gerçektir.
İkincisi ise, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Tüm kadınlarımızın bu özel ve anlamlı gününü kutluyor ve tamda bahsettiğim konulara uygun ve hepimizin dikkate alması gereken bir sloganla iyi ki varsınız diyorum;
Hadi gelin karbon ayak izimizi azaltırken kadın ayak izimizi artıralım. 1978 yılından beri, BUSİAD Ailesi olarak, gönüllülük esasıyla Bursa’mızın geleceğinin nasıl olması gerektiğine kafa yoruyor, çalışmalar yapıyor, üyelerimizin, Bursa’mızınve ülkemizin gelişimini sağlayacak etkinliklere imza atıyoruz. TÜSİAD’tan sonra ülkemizde kurulmuş olan ikinci ve Anadolu’nun ilk iş insanları ve sanayicileri derneği olan BUSİAD, 40 milyar doları geçen cirosu, 11 milyar doları aşkın ihracatı ve 255.000’i aşan istihdamı sağlayan 316 üyesi ile şehrimizin ve ülkemizin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biridir.
Çatı kuruluşumuz olan Türk İş Dünyası Konfederasyonu TÜRKONFED’in 2000’li yılların başında kurulmasında çok önemli katkılar sağlayan derneğimiz, geçmiş yıllarda olduğu gibi günümüzde de etkin çalışmalarını sürdürmektedir.
Bünyemizde faaliyet gösteren komitelerimiz ile çalışma ve uzmanlık gruplarımızdaki yüzlerce arkadaşımızın, BUSİAD Yönetim, Denetim ve Yüksek Danışma Kurulu Üyelerinin, Genç BUSİAD’ lıların kısaca BUSİAD Ailesi’nin görüşleriyle, 2023 mart ayında kamuoyu ile paylaştığımız “Sanayi, Tarım ve Turizm ile Gelişen Bursa” vizyon belgemizi oluşturduk.
Bursa milletvekillerimize, tüm ilçe belediye başkanlarımıza ve büyükşehir belediyemize bu belgeyi ulaştırdık. Bununla da yetinmedik ve başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Bozbey olmak üzere tüm ilçe belediye başkanlarımızı ziyaret ederek bu belgeyi ve yaklaşımımızı aktardık. Çok olumlu geri dönüşler aldık. Yaptığımız işin doğruluğunu da Büyükorhan Belediye Başkanımız Sayın Kâmil Turhan’ın haklı serzenişi ile bir kez daha anladık. Sayın Turhan ziyaretimizde, ülkemizin 922 ilçesi arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması açısından Nilüfer’in 8. Büyükorhan’ın ise 815. sırada olduğunu dile getirerek çok önemli ve çarpıcı bir gerçeği bizlerin dikkatine sundu. Bu ziyaretleri “Yaşanabilir bir kent için Plan Şart!” başlığıyla bir rapor olarak kamuoyuna sunduk. Gördük ki, Bursa dengeli büyüyememiş. Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ziyaretlerimizde buraları unuttuğumuzu yaşayarak gördük.Bilgi sahibi olarak fikir sahibi olmak gerekliliğinin önemini bir kez daha anladık. Bursa’nın üstten top yekûn bir anlayışla planlanması gerektiğini kavradık.
Bugün iftarımıza katılan ve mazeretleri nedeniyle katılamayan tüm belediye başkanlarımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz. Hepsinin seçildikleri makamda ilçelerine hizmet için büyük bir özveri ile çalıştıklarına bizzat tanık olduk. Onları yalnız bırakmamak, onların çağrılarına kulak vermek, onlarla bir araya gelmek, onları dinlemek,kısacası onlara destek vermek hepimizin boynunun borcu. Yapmamız gereken; bazılarının doğasıyla, bazılarının tarihiyle, bazılarının tarımıyla, bazılarının da sanayisiyle öne çıktığı, bizi Bursa yapan ortak değerlerimizi top yekûn bir anlayışla planlı bir şekilde geliştirmek. Bu arada vizyon belgemizi geliştirdik ve kendimize yeni bir motto oluşturduk. Bursa’nın Türkiye’de organize sanayinin ilk kurulduğu kent olmasından hareketle, “Sanayinin Pilot’u Bursa, Dönüşümün de Pilot’u Olmaya Hazır”dedik. Bunun için de yeşil, dijital ve toplumsal dönüşümün şart olduğunu vurguladık. En çok da paradigmanın değişmesi gerektiğine inanarak toplumsal dönüşüm üzerinde durduk.
Ve dedik ki; Bursa,
Sanayi, tarım ve turizm sektörlerinde katma değeri yüksek teknolojiler kullanmalı,
Yeşil ve dijital dönüşümü başarmalı,
Toplumsal dönüşümü sağlamalı.
Tüm bunları da sürdürülebilir kılarak ülkemizde örnek gösterilecek pilot bir kent olmalıdır.
Ardından da 2050 Çevre Düzeni Planının bu yıl sonunda şekilleneceğinin açıklanmasıyla yeni bir söylemi benimsedik ve “Bursa’mız için yeni bir hikâye yazmanın vakti geldi” dedik. 2050 Bursa Çevre Düzeni Planı’nı salt nereye sanayi nereye tarım alanı nereye yaşam alanı koyulacak olarak da görmüyoruz. Biz, “2050 dünyasında nasıl bir Bursa bulmak istiyoruz?” sorusuna yanıt verecek şekilde hayal gücümüzü açık tutuyoruz. “Antroposen” yani “İnsan çağı” olarak adlandırılan bu çağımızda dijitalleşme ile birlikte yapay zekayı da konuşmaya başladık. Şunu hatırlatmak isterim ki dünyamız bu konunun henüz daha başında!
Yapay zekâ ile birlikte yaşantılarımızın ve global iktisat anlayışımızın da değişmekte olduğunu görüyoruz. Bu değişim bize 2050’li yıllarda bambaşka bir dünyayaratacaktır. Bu devrimsel değişimi kaçırmamamız gerekiyor. Bunu kaçırmak, sanayi devrimini kaçırmaktan çok daha kötü olacak, geriye dönüp onu yakalamak ta kolay olmayacaktır. Gerek ülkemize ilişkin ileriye dönük planlamalarımızı yaparken gerekse Bursa’mızın 2050 yılını planlarken dünyamızın o tarihlerde nasıl olacağını da mutlaka göz önüne almamız gerekir. Bizim hayalimiz, gezdiğimiz, gördüğümüz, özendiğimiz diğer dünya kentlerini de aşmak olmalı. İnsanca, doğayla uyumlu, tarım, sanayi ve turizm dengesini korumuş yüzleri gülen ve yaşadığı kenti seven insanların olduğu, dünya ile bütünleşmiş bir Bursa bizim hayalimiz.Bunun gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu da düşünmüyoruz. Nasıl bir Bursa hayalimiz varsa ona dönük çalışma yapacağımız da çok açık. Gelin bizim hayal ettiğimiz geleceğimizi, gelecek kuşakların ise mutlulukla anacakları bir geçmişi yaratmak için elbirliği ile çalışalım.
Kentimizin yaşanabilir olması Bursa’nın planlanmasının, Bursa’mızın topyekûn kalkınmasını sağlayacak şekilde; tüm ilçelerin birlikte düşünülüp ele alınarak, sosyo-ekonomik dengesizliği de giderecek şekilde politikalar geliştirilerek, ilçelerimizin orantılı gelişimi üzerine ve 2050 yılı dünyasını düşünerek kurgulanmasına bağlıdır. Biliyoruz ki bizim Bursa olarak her türlü gücümüz, deneyimimiz ve kaynağımız mevcut. Yeter ki birbirimize inanalım, güvenelim, bir ve birlik olalım, konuşalım ve geleceğe hep birlikte umutla bakalım. Burada da görev kentimizin tüm paydaşlarına yani iş insanlarımıza, çalışanlarımıza, yerel yöneticilerimize, meclisteki temsilcilerimize, basınımıza kısacası tüm Bursalılara düşüyor. Artık nasıl bir hikâye yazacağımıza sağlayacağımız mutabakat ile hep beraber karar vermeliyiz. Yazacağımız hikâye geleceğimiz olan bu gözleri yaşartmasın diyerek, katılımınız için hepinize şahsım ve çalışma arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyor, birlikte yaşayacağımız daha nice hayırlı Ramazanlar diliyor, en içten saygı ve sevgilerimizi sunuyorum.” dedi.
Gerçekleşen iftar programına katılım sağlayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “Ramazan ayının bize hatırlattığı bu beraberlik ve dayanışma duyguları, hayatımızın her alanında olduğu gibi Bursa'mız için de çok önemlidir. Bursa gibi güçlü bir kentin geleceğini inşa ederken el ele vererek hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Bursamızın gücü, sanayicisiyle, çalışanıyla, işçisiyle, esnafıyla ve çiftçisiyle, yani toplumun tüm kesimleriyle omuz omuza verilmesinden kaynaklanmaktadır. Dayanışma, bizim başarımızın anahtarıdır.
Bu anlamda, BUSİAD çatısı altında bir araya gelen siz değerli sanayicilerimizin görüş ve önerileri bizim için son derece kıymetlidir. Kentimiz için, yaşanabilir bir Bursa için ortak akılla katılımcılıkla hareket ederek Bursa'yı hep birlikte daha ileriye taşıyacağımıza yürekten inanıyorum. Hayata geçirilen her projede ve aldığımız her kararın arkasında sizlerin katkısını önemsiyoruz. Daima istişareye, konuşmaya ve konular üzerinden tartışmaya hazırız. Daha önce de belirttiğim gibi, bundan sonra da her platformda sizlerle birlikte olmaya gayret edeceğiz. Hedefimiz, daha güçlü, sürdürülebilir ve yeniden yeşil Bursa vizyonunu gerçeğe dönüştürmektir. Güçlü Bursa, gerçekten istediğimiz bir Bursa. Ekonomisi sağlam, sanayisi rekabetçi, teknolojide öncü bir Bursa olmalıdır. Bu gücün mimarlarından biri de üreten ve istihdam yaratan siz değerli sanayicilerimizin emekleridir.
Yeşil Bursa, doğal güzelliklerini koruyan, havası ve suyu temiz bir Bursa demektir. Tarih boyunca "yeşil Bursa" olarak anılan bu güzel kentimizin, bu unvanını geleceğe taşımayı fazlasıyla hak ettiğine inanıyoruz. Kaybettik mi? Evet, maalesef bazı değerlerimizi kaybettik. Kazanabilir miyiz? Evet, kazanabiliriz. Hep birlikte kazanabiliriz ve yeniden yeşil Bursa'yı yaşama geçirebiliriz. Biz istiyoruz ki Bursa kalkınırken doğasını da korusun. Sanayileşirken yeşil kimliğini de güçlendirsin. Daha güçlü ve daha yeşil bir Bursa vizyonu, ekonomik gelişmeyle çevreyi aynı anda başarmak demektir. Elbette bu kolay bir hedef değil; ancak planlı ve kararlı adımlarla buna inanıyoruz. Biz de bu işin içindeyiz. Bu kentin geleceğine ve yeşil kimliğine imza atmak istiyoruz. Birlikte çalışarak bunu kesinlikle başarabiliriz.” dedi.
Başkan Bozbey konuşmasının ardından Bursa için planlanan 1/100 binlik planla ilgili sunumunu gerçekleşti.