Temiz çevrede yaşamak herkesin hakkıdır
Başkan Şebnem Köroğlu konuşmasının devamında: “Sigara izmaritleri ve plastik atıklar, doğada yaklaşık 2 ila 10 yıl arasında çözünür. Bu süreçte, toprağı ve suyu kirleterek hayvanları, bitkileri ve insan sağlığını olumsuz etkiler; ekosistemi tehdit eder. Çöplerin yerlere atılması sadece bir çevre kirliliği değil, aynı zamanda bir insan hakkı ihlalidir. Temiz bir çevrede yaşamak, her insanın temel hakkıdır ve hiç kimsenin bu hakkı ihlal etmeye hakkı yoktur. Toplumda sıkça dile getirilen bir yanılgı var: "Belediyenin görevi temizlik yapmaktır." Evet, belediyelerimiz kent temizliği için büyük çaba harcıyor. Ancak çevremizi çöplüğe çevirmek ve temizliği sadece belediyelerin sorumluluğuna bırakmak doğru ve dürüst bir yaklaşım değildir. Belediyelerimiz, kısıtlı bütçeleriyle bizlere hizmet sunuyorlar. Eğer bütçelerini yalnızca çöp toplama ve çevre temizliği için harcamak zorunda kalırlarsa, sosyal destek projeleri, park yapımları ve diğer temel belediye hizmetlerinde ciddi aksaklıklar yaşanabilir. Bireysel sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz takdirde, bu yükü belediyelerin omuzlarına yükleyerek hem doğaya hem de kentimize zarar vermiş oluruz.
Çağrımız çok net
Bugün çağrımız çok net: Herkesi, bulunduğu yerde çevreyi temiz tutma konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Yere atılan çöpler, sadece çevremizi ve kentimizi kirletmekle kalmaz; aynı zamanda sosyal sorumluluğun ne kadar eksik olduğunun bir göstergesidir. Bizler bu toplumun aydın insanları olarak, çevreyi temiz tutma konusunda sorumluluklarımızı iyi bilmeliyiz. Temiz bir çevre bilinci, çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli mirastır. Onları bu bilinçle yetiştirmek, gelecekte daha yaşanabilir bir dünya kurmamızın en büyük garantisidir.
Çocuklarımız bizden ne görürse onu yapacaktır
Her çocuk, çevresini koruma ve temiz tutma sorumluluğunu küçük yaşta öğrenmeli ve bu sorumluluğu yaşamının her anında uygulamalıdır. Unutmayalım ki çocuklarımız, çevre konusunda bizlerden ne görürse onu öğrenecek ve uygulayacaktır. Bu nedenle, önce bizler çevreye saygılı bireyler olmalı ve çocuklarımıza bu bilinci örnek olarak göstermeliyiz. Eğer hepimiz kendi çevremize dikkat eder ve küçük de olsa bireysel adımlar atarsak, birlikte büyük bir farkındalık yaratabiliriz. Çöp atmamak ve çevreyi kirletmemek, bir vatandaşlık görevidir. Şimdi hepimize düşen görev, çevremizi temiz tutmak, doğayı kirletmemek ve sürdürülebilir bir yaşam bilinciyle hareket etmektir. Bu mücadele, sadece bizim değil, gelecek kuşakların da mücadelesidir.
Kadın ve çocuk katilleri cezalandırılmıyor
Bugün kirlenen çevreyi konuşurken, vicdanların, adaletin, yargının, eğitimin ve birçok kurumun kirliliğini açıkça görüyoruz. Şu anda burada bunları konuşurken bile, ülkemizin herhangi bir yerinde bir kadına, bir çocuğa taciz veya şiddet uygulanmakta; ve hatta ölümlerine seyirci kalınmakta, failleri bulunmamakta ve olayların üstü örtülerek kadın ve çocuk katilleri cezalandırılmamaktadır.
Temiz bir gelecek için ayağa kalkıyoruz
Düşünce özgürlüğü yerini baskıya; adalet, ayrımcılığa; haksızlığa hukuksuzluğa bırakmış durumda. Ama bizler, bu kirliklere karşı duracak güce sahibiz. Hep birlikte, temiz bir gelecek ve iyi bir yaşam için ayağa kalkıyoruz.
Gücümüz birliğimizde, gücümüz adaletimizde, gücümüz temiz vicdanlarımızda! Şimdi hep birlikte sesimizi yükseltelim ve her türlü kirliliğe karşı dimdik duralım!” ifadelerini kullandı.