Meclis gündeminde yer alan: “Hukuk Komisyonunun, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı Görev, Yetki ve Sorumluluk Esaslarına İlişkin Yönetmelik Taslağı ile ilgili raporu,
Hukuk Komisyonunun, Fen İşleri Dairesi Başkanlığının, Görev, Yetki ve Sorumluluk Esaslarına İlişkin Yönetmelik Taslağı ile ilgili raporu,
Hukuk Komisyonunun, Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Acil Müdahale Ekibi (BAM) Yönetmelik Taslağı ile ilgili raporu,
Çevre ve Sağlık Komisyonunun, Uluabat Gölünün suyunun çekilmesi, sanayi ve evsel kirlilik yükü altında ekolojik olarak tehlike altında kalması ile ilgili raporu,
Çevre ve Sağlık Komisyonunun, Bursa Çimento Fabrikasında hava kirliliği konusunda çalışma yapılması ile ilgili raporu,
Çevre ve Sağlık Komisyonunun, Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren MKS Firmasının çevreye vermiş olduğu zararlarının araştırılması ile ilgili raporu kabul edilirken Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi tarafından meclis gündeminde yer alan 6. madde reddedildi. Meclis gündeminin 7. maddesi ve 10. maddesi komisyona geri çekilmesine karar verildi. Meclis gündeminde yer alan diğer maddeler meclis oy birliği ile kabul edildi.
Bozbey mesnetsiz iddiaların peşinden gitti
Gündem maddeleri sonrasında sözcülere söz hakkı verildi. AK Parti Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Sözcüsü Şahin Biba: “Son günlerde hepimizin bildiği gibi İYİ Partinin taşeronluğunu yaparak sıkça gündeme getirildiği ama hiçbir belgeye dayanmayan temelsiz iddiaları hakkında birkaç noktaya değinmek istiyorum. Sayın Türkoğlu AK Parti dönemindeki Bursa Büyükşehir Belediyesi harcamaları hakkında asılsız belgeler ile kamuoyunu meşgul etti. Sayın Bozbey’de mesnetsiz iddiaların peşinden gitti. Basın toplantısı düzenleyerek bu talihsiz iddiaların savunucusu oldu. Bursa halkı kendisinden hizmet beklerken kendisinin bu mesnetsiz iddiaların peşinden gidiyor. Sayın başkana sormak istiyorum Bursalının parasını Bursa için harcayacağız derlen 4 milyon 229 bin TL ile ne yaptınız bu sorunun cevabını sizden bekliyoruz. AK Parti dünyanın en güzel hizmetini yapsa dahi alkış tutacak değiliz anlayışından çok uzaksınız. Nankörlüğün ne hamurunda nede vicdanın da yeri vardır. Sayın Başkan Bursa’da nasıl yad edilmek istiyorsanız öyle çalışın. Bugün önceki dönem başkanlar başkanların nasıl gerisinde hizmetler bıraktığı gibi sizde hizmet bırakın asılsın algı operasyonları yapmayın. ” dedi.
Bahaneleriniz gündemi meşgul etti
MHP Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Sözcüsü İsmail Şenol: “Göreve geldiği günden bu yana Sayın Başkan Mustafa Bozbey'in sürekli olarak geçmiş dönemi suçlamaktan, sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmaktan ve bahaneler üretmekten öteye gidemediğini görüyoruz. Yönetmek için halkın oylarıyla göreve geldiniz. Fakat bugüne kadar icraatlarınızdan çok, önceki dönem belediye başkanı Sayın Alinur Aktaş'a yönelik suçlamalarınız ve bahaneleriniz gündemi meşgul etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi, hizmet makamıdır. Mazeret üretmek değil, çözüm üretmekle yükümlüsünüz. Bursa'nın kaybedecek zamanı yoktur. Sayın Başkan, geçmişle uğraşmayı bırakıp bugüne ve yarına odaklanmalısınız. Trafikten kentsel dönüşüme, altyapıdan ulaşıma, çözüm bekleyen onlarca sorun varken, siyasi polemiklerle vakit harcamak Bursalı hemşehrilerimize haksızlıktır. Seçim döneminde vaat ettiğiniz projeleri hayata geçirmek yerine sürekli önceki dönemi suçlamak, başarısızlığınızı örtbas etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Bursa halkı, bu kısır tartışmaları duymak yerine sorunlarına çözüm beklemektedir. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, şehrimize zarar verecek her türlü gereksiz siyasi polemik karşısında duracağımızı buradan açıkça ifade ediyoruz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel seçim süreciyle ilgili gerçek dışı iddialar ile Milliyetçi Harekat Partisini ve ülkü ocaklarını zan altında bırakmaya çalışması siyasi ahlaka ve sorumluluk bilincine yakışmayan son derece yakışıksız bir tutum olmuştur. Sayın Özgür Özel’i bu ithamlarını ispat etmeye ve çirkin algı operasyonu peşinde olduğunu belirtmek istiyoruz. Sayın Özel’i iradesine ve siyasi değerlere saygı duymaya gerçek dışı beyanlarla kamuoyunu yanlış bilgilendirme yapmasından vazgeçmeye davet ediyoruz. Yine son günlerde Bursa Büyükşehir Belediyesine ait bazı evrakların İYİ Parti Bursa Milletvekili Sayın Selçuk Türkoğlu’na servis edilerek eski belediye başkanımız Alinur Aktaş ve Cumhur İttifakına yönelik asılsız iddialar ile siyasi malzeme haline getirdiğine şahit oluyoruz. Bu durum bizlere siyasetin ahlaki sınırlarını aşan hukuk tanımaz ve etik dışı operasyonu işaret etmektedir.” dedi.
Dinlemiyorsunuz
CHP Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Grubu Sözcüsü Yücel Akbulut: “Geçtiğimiz meclis toplantısında Profesör Doktor Alparslan Türkkan'ın konuşması, Adalet ve Kalkınma Partili meclis üyelerinin kaba, nezaketsiz, kavgacı tavırlarıyla engellendi. Geçmişte Tabipler Odası Başkanlığı yapmış ve Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı olan bir akademisyenin konuşması ise engellenmedi. Aslında engellenen, hükümetin ve iktidar ortaklarının oy kaybetme endişesiyle duymaya hiçbir zaman tahammül edemediği sistem eleştirisiydi. Engellenen, konusunda uzman bir akademisyenin çözüm önerileri ve hastaların ile sağlık çalışanlarının sorunlarının bu mecliste ses bulmasıydı. Dinlemiyorsunuz. Bu meclis çatısı altında hiçbir meclis üyesine yakışmayan davranış ve sözlerle meclisin işleyişini, demokrasiyi, fikir özgürlüğünü, anayasamızın yirmi altıncı maddesini ve tarafı olduğunuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin maddesini hiçe sayıyorsunuz. Bunun tek bir nedeni var: Çünkü verecek cevabınız yok. Sağlık sistemi hala aynı şeyleri yapıyor. Sağlık sisteminde sağlık çalışanlarının ve hastaların sorunları var. Yani halkımız bu sistemde nelerle karşılaşıyor? İki bin iki yılında iki yüz yetmiş bir olan özel hastane sayısı, iki kattan fazla artarak beş yüz yetmiş ikiye çıktı. Bu veriden, yirmi iki yıldır sağlık hizmetlerinin ticarileştiğini ve özel hastanelerin hızlandığını görüyoruz. Aynı dönemde kamu hastanesi sayısı ise yedi yüz yetmiş dörtten dokuz yüz elli bire yükseldi. Bu durum, yurttaşların her geçen gün nitelikli kamu sağlık hizmetine ulaşmakta zorlanıp özel hastanelere yönlendiklerini gösteriyor.
Son üç yılda, bakanlığa bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarından toplam on dört bine yakın hekim istifa etti. İki bin yirmi üç yılı itibarıyla üç bini aşkın hekim, yurt dışına gitmek için Türk Tabipler Birliği'ne başvurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Giderlerse giderler" dedi. Bu, hekimlerin sorunları olduğunu ve çözüm getirilmesi gerektiğini göstermiyor mu? Bu ülkede, yüksek puanlar alarak altı yıl tıp gibi herkesin en zor bölümü olarak kabul ettiği bir bölümü bitiren ve sağlık gibi halkın en temel ihtiyacı için gecesini gündüzüne katan hekimlere, sağlık çalışanlarına çözüm öneriniz nedir? Giderlerse gitsinler, hastanelerde hasta sayısının fazlalığı, beş dakikada bir randevu verilmesi, güvenlik problemleri ve sağlıkta şiddeti beraberinde getiriyor. Sağlıkta şiddet, son on yılda yüzde altı yüz arttı. Yüz on bini aşkın şiddet vakası yaşandı ve çok sayıda sağlıkçı katledildi. Şiddetin yoğunluğu o kadar arttı ki hükümet sessiz kalamadı. Yirmi altı beş iki bin yirmi iki yılında, Türk Ceza Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılarak sağlıkta şiddet yasası çıkarıldı. Ancak halen sağlık çalışanları şiddete uğramaya devam ediyor. Bu, sizde çözülmesi gereken bir sorun değil mi?
Kamu-özel işbirliği modeliyle hayata geçirilen şehir hastanelerinin açılmasıyla çok sayıda kamu hastanesi kapatıldı. Cebimizden beş kuruş çıkmayacak denilen Sağlık Bakanlığı'nın kiracı olduğu şehir hastaneleri için, iki bin yirmi dört yılının ocak-kasım döneminde kira ve hizmet bedeli olarak yapılan ödemeler toplamda seksen altı milyar yüz elli dört milyon TL'yi aştı. Halk ve belediyelere kemer sıkma politikası getiren iktidar, şehir hastaneleri işleten şirketleri tasarrufla istisna tuttu. Sayın Cumhurbaşkanı, şehir hastaneleri için "müşterisi artacak inşallah" dedi. Döviz ve hasta garantileriyle yerli ve yabancı inşaat ve sağlık tekellerini işlettik. Şehir hastanelerine, iki bin yirmi beş bütçe teklifinde yüz dört milyar altı yüz iki milyon seksen iki bin TL ödenek ayrıldı. Şifa derdinde olan hastaların müşteri olarak görülmesi sizce bir sorun değil mi? Çok sayıda sorun var, ancak en günceli aile hekimleri eylem yapıyor. Aile hekimleri yönetmeliğinin sağlık, emek ve meslek örgütleriyle birlikte görüşülüp danışılarak ve özlük hakları verilerek yeniden düzenlenmesini istiyorlar. Sağlık Bakanlığı'nın taleplerinin dikkate alınmaması sebebiyle, tıp bayramında çalışmayacaklarını açıkladılar. Tek bir istekleri var: Kendilerinin sürece dahil edildiği, sorunlarının dinlendiği ve çözüm önerilerinin dikkate alındığı bir yönetmelik. Cumhuriyet Halk Partisi olarak aile hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz.” dedi.
Grup konuşmacılarının konuşmalarının ardından Cumhur İttifakı grubu ile CHP Grubu arasından Başkan Bozbey'in Alinur Aktaş ile ilgili iddiaları ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Bursa ziyareti sırasında harcanan para miktarı öne sürülerek gergin anlar yaşandı.