Cep televizyonu ekranlarında Memleket Masası programının bu haftaki konuğu Sentez Yayınları kurucusu Tekin Çanga oldu.
Şimdi kitapçılar için iki tane önemli milat var birisi 2005'te Milli Eğitim Bakanlığı biliyorsunuz ücretsiz ders kitaplarını vermeye başladı. O döneme kadar kitapçılar dağıtıyorlardı fakat bunu direkt kendi ihale yöntemiyle yaptığı için o dönemde sektör çok büyük bir sıkıntı yaşandı. Farklı bir kaç konsorsiyum dan alıyor. Fakat kitapçıları ve küçük esnafı devre dışı bıraktı için o dönemde 3000'e yakın kitapçı aşağı yukarı 4000 tane falan da pardon 30000 tane yakında istihdam kaybı oldu.
Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir karar aldı. Bu kararla göre de bu yıl 100 milyon adet kaynak kitap dağıtacak okullara ilk başta baktığınızda yani bu kadar ekonomik sıkıntının olduğu bu kadar insanların geçinemez durumda olduğu bir ortamda devletin böyle bir katkı yapması olumsuz bir şey değil. Biz de bunu olumlu olarak bakıyoruz. Fakat sadece geçmişte de bu ders kitaplarında yaşadığımız krizi de göz önüne alarak; eğer bu kaynak kitap işinde yine kitapçı ve yayıncı atlanarak yapılırsa 8 bine yakın iş verirse ki işyeri 80 bine yakın da insan işsiz kalma tehlikesiyle karşıya kalıyor.
Bunun için bizde Milli Eğitim Bakanlığı'na dernek olarak geliştirmiş olduğumuz bir eğitim kart projesini sunuyoruz.Eğitim kartı bir proje olarak biz Milli Eğitim Bakanlığı takdirine sunuyoruz ve bunun hayata geçirilmesini istiyoruz. Çıkış noktamız şu ders kitaplarında yine fonksiyonu gereği ders kitaplarının tek tip olması büyük bir sıkıntı yaratmamıştı. Çünkü müfredat belli sistem belli ama kaynak kitaplar fonksiyonu gereği çeşitli olmak zorunda. Çünkü her çocuğun kazanımı ve algısı beklentisi çok farklı onun için kaynak kitaplarda farklı olmak zorunda yayıncılar bunun için on binlerce çeşit kaynak kitap üretiyorlar ve hatta bu da yetmiyor artık son dönemlerde kişiye özel inovasyon eğitim dediğimiz sistemle kişiye özel soru bankaları ve sistemler hayata geçirilmeye başlandı.
Öğrenciye özel şimdi. Bu ne anlama geliyor herkese aynı ders kitabını dağıtmak. Yani beş kişi doktora gidiyor. Fakat doktor hepsine farklı hastalıklarından dolayı aynı ilacı veriyor anlamına geliyor. Ya bu devlet bu kadar bütçe ayırıp ya bu kadar kağıt parçayı bu kadar para harcayıp sonunda da bir sürü eleştiri ve olumsuzluklara rağmen ders kitabında olduğu gibi bir sonuca varmak yerine bizim eğitim kart projesiyle bunu hem kitapçığı ve yayıncı devre dışı bırakmadan hem daha verimli ve daha faydalı bir hale getirmek mümkün.
Kamu bankasıyla yapılabilir ve velilere belirli bir miktar yükleneceği onunla sadece kırtasiye alabilecek hatta bu konuda yayıncılığında bir anlaşma yapılıp belirli bir iskonto oranı da sağlanabilir. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu proje için ayırdığı miktar yeterli. Hatta bunlara Odalar Borsalar Birliği, ticaret odaları, belediyeler ve birçok sosyal sorumluluk projesi kapsamında katkı yapabilirler. Geçen sene biliyorsunuz Bursa Büyükşehir Belediyesi de bunu yaptı İzmir Büyükşehir Belediyesi de yaptı ve çok başarılı bir şekilde çok faydalı bir şekilde yaptı. Bir de şöyle bir durum var 18 milyon kart 18 milyon ailenin evine girecek.
Bununla ilgili bir reklam ve sponsor da bulunabilir. Yani bu bütçeyi devletin cebinin dışında çoğaltmakla da büyür.
İyi yönetilirse ihtiyacını alacağı için gereksiz bir harcamadan kurtulmuş olacak.Herkes ihtiyacını karşılayacağı için; Bu proje amacına daha iyi hizmet etmiş olacak. Siyasi açıdan da toplumsal açıdan daha çok fayda yaratacak bir proje.
Bu projeye temel olarak biz karşı değiliz ama bunu kobiler ve esnaf; küçük esnaf ve kırtasiyeciler aracılığı yapılmasını istiyoruz.
Çünkü aynı zamanda kırtasiyeciler ve kitapçılar Anadolu'da çok önemli bir görev üstleniyor. Yani aynı zamanda kıta ve kırtasiyeciler bir kültür yuvası çünkü kendi çaplarında kültür kitabı da satıyorlar Eğer bu proje ile bu kitap evleri Anadolu'da zaten bu programı kitapevleri kapanırsa Türkiye'deki Bu pazar tamamen yabancı sermaye ve büyük sermayenin eline çevrimiçi nin eline geçmiş olacak Ve bu da ne demek anlamına geliyor Bu aşamada onlar neyi ön plana çıkarırlarsa bu sefer tabi neyi uygun fiyattan alırlarsa onları satma eğilimi gösterecekler ve biz bu kültürel alandan yoksun kalacağız milli bir konu aslında. Popüler haber ve popüler kültür dışında böyle ülkenin sorunlarını ve sıkıntılarını dile getirdiğiniz için ben de teşekkür ediyorum. Bizim amacımız bu proje ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmektir. Ben yeterli olduğunu düşünüyorum.
Tekin Çanga kimdir?
1962 doğumlu öğretmen bir babanın çocuğuyum. Üniversiteden sonra babamın başlamış olduğu kitapçılıkla yaşama devam ettim Daha sonra 12-13 sene dershanecilik yaptım. Şimdi de hem okulculuk hem kitapçılık ve yayıncılık bir arada götürüyoruz sentez yayınlarını ve Uludağ Kolejinde kurucusuyum çok güzel de birlikte götürüyoruz 49. gruptan da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası meclis üyesiyim.Eğitim Kart’ta son durum nedir?
Şimdi kitapçılar için iki tane önemli milat var birisi 2005'te Milli Eğitim Bakanlığı biliyorsunuz ücretsiz ders kitaplarını vermeye başladı. O döneme kadar kitapçılar dağıtıyorlardı fakat bunu direkt kendi ihale yöntemiyle yaptığı için o dönemde sektör çok büyük bir sıkıntı yaşandı. Farklı bir kaç konsorsiyum dan alıyor. Fakat kitapçıları ve küçük esnafı devre dışı bıraktı için o dönemde 3000'e yakın kitapçı aşağı yukarı 4000 tane falan da pardon 30000 tane yakında istihdam kaybı oldu.
Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir karar aldı. Bu kararla göre de bu yıl 100 milyon adet kaynak kitap dağıtacak okullara ilk başta baktığınızda yani bu kadar ekonomik sıkıntının olduğu bu kadar insanların geçinemez durumda olduğu bir ortamda devletin böyle bir katkı yapması olumsuz bir şey değil. Biz de bunu olumlu olarak bakıyoruz. Fakat sadece geçmişte de bu ders kitaplarında yaşadığımız krizi de göz önüne alarak; eğer bu kaynak kitap işinde yine kitapçı ve yayıncı atlanarak yapılırsa 8 bine yakın iş verirse ki işyeri 80 bine yakın da insan işsiz kalma tehlikesiyle karşıya kalıyor.
Bunun için bizde Milli Eğitim Bakanlığı'na dernek olarak geliştirmiş olduğumuz bir eğitim kart projesini sunuyoruz.Eğitim kartı bir proje olarak biz Milli Eğitim Bakanlığı takdirine sunuyoruz ve bunun hayata geçirilmesini istiyoruz. Çıkış noktamız şu ders kitaplarında yine fonksiyonu gereği ders kitaplarının tek tip olması büyük bir sıkıntı yaratmamıştı. Çünkü müfredat belli sistem belli ama kaynak kitaplar fonksiyonu gereği çeşitli olmak zorunda. Çünkü her çocuğun kazanımı ve algısı beklentisi çok farklı onun için kaynak kitaplarda farklı olmak zorunda yayıncılar bunun için on binlerce çeşit kaynak kitap üretiyorlar ve hatta bu da yetmiyor artık son dönemlerde kişiye özel inovasyon eğitim dediğimiz sistemle kişiye özel soru bankaları ve sistemler hayata geçirilmeye başlandı.
Öğrenciye özel şimdi. Bu ne anlama geliyor herkese aynı ders kitabını dağıtmak. Yani beş kişi doktora gidiyor. Fakat doktor hepsine farklı hastalıklarından dolayı aynı ilacı veriyor anlamına geliyor. Ya bu devlet bu kadar bütçe ayırıp ya bu kadar kağıt parçayı bu kadar para harcayıp sonunda da bir sürü eleştiri ve olumsuzluklara rağmen ders kitabında olduğu gibi bir sonuca varmak yerine bizim eğitim kart projesiyle bunu hem kitapçığı ve yayıncı devre dışı bırakmadan hem daha verimli ve daha faydalı bir hale getirmek mümkün.
Eğitim Kartın fonksiyonu ne olacak Kredi Kartı gibi mi olacak?
Kamu bankasıyla yapılabilir ve velilere belirli bir miktar yükleneceği onunla sadece kırtasiye alabilecek hatta bu konuda yayıncılığında bir anlaşma yapılıp belirli bir iskonto oranı da sağlanabilir. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu proje için ayırdığı miktar yeterli. Hatta bunlara Odalar Borsalar Birliği, ticaret odaları, belediyeler ve birçok sosyal sorumluluk projesi kapsamında katkı yapabilirler. Geçen sene biliyorsunuz Bursa Büyükşehir Belediyesi de bunu yaptı İzmir Büyükşehir Belediyesi de yaptı ve çok başarılı bir şekilde çok faydalı bir şekilde yaptı. Bir de şöyle bir durum var 18 milyon kart 18 milyon ailenin evine girecek.
Bununla ilgili bir reklam ve sponsor da bulunabilir. Yani bu bütçeyi devletin cebinin dışında çoğaltmakla da büyür.
İyi yönetilirse ihtiyacını alacağı için gereksiz bir harcamadan kurtulmuş olacak.Herkes ihtiyacını karşılayacağı için; Bu proje amacına daha iyi hizmet etmiş olacak. Siyasi açıdan da toplumsal açıdan daha çok fayda yaratacak bir proje.
Daha fonksiyonel bir sistem
Üniversite sınavına hazırlanan bir çocuk mesela eşit ağırlıktan çalışıyorsa örneğin psikoloji ve hukuk girecekse belki de edebiyat ve matematik alacak fizik-kimya-biyoloji almayacak ama mühendislik veya tıp okuyan bir çocuk matematik kimya biyoloji alırken edebiyat ve diğerlerine belki ihtiyaç duymayacak bunun için daha fonksiyonel bir şey ve daha faydalı.Bu projeye temel olarak biz karşı değiliz ama bunu kobiler ve esnaf; küçük esnaf ve kırtasiyeciler aracılığı yapılmasını istiyoruz.
Çünkü aynı zamanda kırtasiyeciler ve kitapçılar Anadolu'da çok önemli bir görev üstleniyor. Yani aynı zamanda kıta ve kırtasiyeciler bir kültür yuvası çünkü kendi çaplarında kültür kitabı da satıyorlar Eğer bu proje ile bu kitap evleri Anadolu'da zaten bu programı kitapevleri kapanırsa Türkiye'deki Bu pazar tamamen yabancı sermaye ve büyük sermayenin eline çevrimiçi nin eline geçmiş olacak Ve bu da ne demek anlamına geliyor Bu aşamada onlar neyi ön plana çıkarırlarsa bu sefer tabi neyi uygun fiyattan alırlarsa onları satma eğilimi gösterecekler ve biz bu kültürel alandan yoksun kalacağız milli bir konu aslında. Popüler haber ve popüler kültür dışında böyle ülkenin sorunlarını ve sıkıntılarını dile getirdiğiniz için ben de teşekkür ediyorum. Bizim amacımız bu proje ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmektir. Ben yeterli olduğunu düşünüyorum.