Bir ülkede yaşayan her bir vatandaşın mutluluğunun o ülkeyi huzura kavuşturacağı bilinciyle engelli vatandaşlarımızın yaşadıkları zorlukları ortadan kaldırılmak için örgütlü gücümüzü, entelektüel birikimimizi seferber ediyoruz. Adil bir dünyanın mümkün olduğuna, onun da emek ve alınteri üzerine kurulacağına inanan insanlar olarak “engelsiz hayat, engelsiz Türkiye ve engelsiz dünya” diyoruz. Engeli hayatın inşasının engelli insanların taleplerinin karşılanması gibi dar bir bakıştan kurtarılarak insan olma sorumluluğunun, eşitlik ve adalete olan inancın gereği olarak ele alınması gerektiğine; engelsiz binanıyoruz. ancak insan onuruna, insan haklarına ve bizatihi insana değer vermekle kurulabileceğine inanıyoruz.
Memur-Sen Engelliler komisyonu olarak engelli bireylerin çalışma hayatında, kamu personel sisteminde var olmasını sadece “sosyal adalet” ve “sosyal devlet” paradigmasına dayandırmıyor, bunun aynı zamanda bireysel bir hak olduğunu ifade ediyoruz. Bu çerçevede engeli bulunan bireylerin istihdamında kamunun öncülük yapmaya devam etmesi yanında, çalışma şartları, kariyer imkânları, mali, sosyal ve özlük hakları konusunda bütünüyle eşitliği mümkün kılacak bir zeminin inşa edilmesi gerektiğini savunuyoruz.
Kamu hizmetlerinin ve kamu yönetiminin bütününde engeli bulunan bireylere söz hakkı tanınmalı, katılım imkan ve fırsatları oluşturulmalı, katkıları yok sayılmamalıdır. Birçok batı ülkesinde yapıla geldiği gibi söz hakkı yerine sus payının, birey iradesi yerine sistem idaresinin esas alındığı bir işleyişin bu alanda oluşmasına izin verilmemelidir.
Özellikle engelli bireylerin kendilerini gerçekleştirmesi, geliştirmesi için her kademe ve türde eğitim imkan ve fırsatının sağlanması devlet için temel bir sorumluluk ve zorunluluktur. Yanı sıra yönetime katılma ve politika belirlemede engelli bireylerin önünde hiçbir engel bırakılmamalı , “öteki” muamelesine maruz kalmalarına müsaade edilmemelidir.
Memur-Sen Engelliler Komisyonu olarak, engelli kamu görevlilerinin, insan onuruna uygun ücret, çalışma ortamı ve şartlarına kavuşturulması, sosyal yaşama engelsiz erişiminin mümkün kılınması, hak temelli bir kamu yönetimi anlayışıyla muhatap olması noktasında bu yılın ve günün milat olmasını diliyoruz. “Herkes için engelsiz dünya” umut ve kararlılığımızı yineliyor, Engelliler Haftası’nın engellilerin sorunlarına çözüm üretilmesine vesile olmasını diliyoruz.
Memur-Sen Engelliler komisyonu olarak engelli bireylerin çalışma hayatında, kamu personel sisteminde var olmasını sadece “sosyal adalet” ve “sosyal devlet” paradigmasına dayandırmıyor, bunun aynı zamanda bireysel bir hak olduğunu ifade ediyoruz. Bu çerçevede engeli bulunan bireylerin istihdamında kamunun öncülük yapmaya devam etmesi yanında, çalışma şartları, kariyer imkânları, mali, sosyal ve özlük hakları konusunda bütünüyle eşitliği mümkün kılacak bir zeminin inşa edilmesi gerektiğini savunuyoruz.
Kamu hizmetlerinin ve kamu yönetiminin bütününde engeli bulunan bireylere söz hakkı tanınmalı, katılım imkan ve fırsatları oluşturulmalı, katkıları yok sayılmamalıdır. Birçok batı ülkesinde yapıla geldiği gibi söz hakkı yerine sus payının, birey iradesi yerine sistem idaresinin esas alındığı bir işleyişin bu alanda oluşmasına izin verilmemelidir.
Özellikle engelli bireylerin kendilerini gerçekleştirmesi, geliştirmesi için her kademe ve türde eğitim imkan ve fırsatının sağlanması devlet için temel bir sorumluluk ve zorunluluktur. Yanı sıra yönetime katılma ve politika belirlemede engelli bireylerin önünde hiçbir engel bırakılmamalı , “öteki” muamelesine maruz kalmalarına müsaade edilmemelidir.
Memur-Sen Engelliler Komisyonu olarak, engelli kamu görevlilerinin, insan onuruna uygun ücret, çalışma ortamı ve şartlarına kavuşturulması, sosyal yaşama engelsiz erişiminin mümkün kılınması, hak temelli bir kamu yönetimi anlayışıyla muhatap olması noktasında bu yılın ve günün milat olmasını diliyoruz. “Herkes için engelsiz dünya” umut ve kararlılığımızı yineliyor, Engelliler Haftası’nın engellilerin sorunlarına çözüm üretilmesine vesile olmasını diliyoruz.