Muğla'nın Menteşe ilçesinde 16 Temmuz 2020'de üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in canice katledilmesi olayında önemli bir gelişme yaşandı. Cemal Metin Avcı, "tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmışken, Yargıtay 1. Ceza Dairesi, oy çokluğu ile bu kararı bozdu. Avcı'nın Gültekin'i "canavarca hisle ve tasarlayarak öldürmediği" ve kendisine "haksız tahrik indirimi" uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararın sanık lehine bozulmasına karar verildi. Bu şok edici gelişmeye, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Hatırlatmak gerekirse, Gültekin, Avcı tarafından diri diri yakılarak öldürülmüş, cesedi varil içine konulup benzinle yakıldıktan sonra üzerine beton dökülüp ormanlık alanda terkedilmişti.
Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasına Çarptırılmıştı
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerdeki varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan tutuklandı. Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık Avcı, haksız tahrik indirimi uygulanarak 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Yargıtay tahrik indirimi uygulanmamasını da hukuka aykırı buldu
Pınar Gültekin’in ailesinin itirazı üzerine, dosya İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. 4. Ceza Dairesi, Cemal Metin Avcı’yı "canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı, ancak haksız tahrik hükümleri uygulanmadı. Ancak, dosyayı tekrar inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Avcı’nın Pınar Gültekin’e yönelik şantajlar ve giderek artan taleplerine dair tespitleri dikkate alarak, Avcı hakkında uygulanan cezada haksız tahrik indiriminin yapılmamasının hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Bu nedenle, Yargıtay, sanık hakkında verilen hükmü oy çokluğuyla bozarak, Pınar Gültekin’e yönelik "Tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan verilen kararı geçersiz saydı. Yargıtay, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne dosyanın yeniden gönderilmesine karar verdi.Karara itiraz
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Muğla'da Pınar Gültekin'in öldürülmesine ilişkin Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının ardından karara itiraz etti. Başsavcılık, sanık Avcı ile Gültekin arasında evlilik dışı bir ilişki olduğunu, Avcı'nın zaman zaman Gültekin’e maddi yardımda bulunduğunu ve ilişkilerinin ortaya çıkmasından korktuğunu belirterek, bu sebeplerle sanığın Gültekin’i öldürmeye karar verdiğini vurguladı. İtirazda, Avcı'nın "öldürme kararında ısrar ettiği" ve eylemini "tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme" suçunu oluşturacak şekilde gerçekleştirdiği ifade edildi. Ayrıca, Başsavcılık, sanık Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının onanmasını talep etti. Öte yandan, olayda yer alan diğer sanık Mertcan Avcı’ya ilişkin, 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan verilen 4 yıl hapis cezası ise Yargıtay tarafından onanmıştı.11 profesörün imzası var bu kararda
Verilen bozma kararına tepki gösteren Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, "5'inci yıla giriyoruz neredeyse, mahkememiz devam ediyordu. Maalesef dün akşam çok kötü bir haber aldık, Yargıtay'da 3'e 2 oy ile kararı bozmuşlar. Mertcan Avcı'nın cezası onaylanmış 4 yıl, ama maalesef caninin, cinayeti işleyen kişinin cezasını bozmuşlar. Niyetleri belli. Muğla mahkemesinde böyleydi bizi yargılayan 23 yıl ceza veren mahkemede aynısını yaptı. Ama şerefli hakimler bitmemiş. İzmir'de gereken cevabı verdiler. Gereken cezayı da verdiler Yargıtay bunu bozdu. Biz sonuna kadar hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü biz hukuk devletinde yaşıyoruz. Böyle olmaması lazım. Bir insan daha nasıl ölsün? Kızı sen diri diri cenin pozisyonuna getiriyorsun, iple bağlıyorsun, varile koyuyorsun, yakıyorsun. Yargıtay, normal bir ölümmüş gibi cezayı azaltmak için elinden geleni yapmış. Biz bu kararı kesinlikle kabul etmiyoruz. Adli Tıp raporu kararı var. 11 profesörün imzası var bu kararda. Diri diri yakılmış bu kızcağız. Canavarca hisle değil de nasıl? Artık bizim hiçbir güvencemiz kalmadı. Trafikte bile güvencemiz kalmadı. Eğer bu ceza böyleyse, yarın öbür gün trafikte her an için herkes öldürülebilir. Sanki benim kızım dün akşam gözümün önünde varilde diri diri yakıldı. Bu gerçekten çok zorumuza gidiyor. Ama yapacak bir şey yok. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Evlat acısını çeken bütün insanlar beni anlar diye düşünüyorum çünkü benim yüreğim yandı. Bizim ailemiz bitti. Böyle bir karara nasıl vicdanları el verdi? Ben Yargıtay'a sesleniyorum, nasıl böyle bir karar verebilirsiniz? Garabet bir karar bu. Kararı tanımıyorum" dedi.Temelde iki gerekçe ile bozulmuş
Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Yargıtay’ın verdiği kararın hukuken ve fiilen kabul edilemez olduğunu belirterek tepkisini dile getirdi. Epözdemir, "Yargıtay’ın verdiği karar açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz. Bu, bizim görüşümüze göre bir hukuk garabeti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, Cemal Metin Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Taraflar temyiz başvurusunda bulunmuştu ve süreç Yargıtay’a taşındı. Ancak, bugün basına yansıyan haberlere göre, bu karar sanık lehine bozulmuş. Yargıtay’ın gerekçesi iki ana başlıktan oluşuyor. Birincisi, haksız tahrik uygulanması gerektiği yönünde. Ancak, bu savunma hukuken ve fiilen kabul edilemez. Sanık Cemal Metin Avcı, yargılama sırasında üç kez haksız tahrik savunması yaptı, ancak bu savunmalar çelişkili ve delillerle de desteklenmedi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi bu savunmayı geçerli saymadı ve cezayı minimize etmeye yönelik olarak kurgulanmış bir savunma olarak değerlendirdi. Fakat Yargıtay, buna rağmen haksız tahrik uygulanmalı diyor. Bu durum, hukuki açıdan kabul edilemez," dedi.Henüz yaşarken hayatına son verilmiş, canlı canlı yakılmış
Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Yargıtay’ın verdiği karara sert tepki gösterdi. Epözdemir, Gültekin’in ölümünün “canavarca his” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Adli Tıp Kurumu raporuna göre Pınar Gültekin’in diri diri yakıldığını ve bunun açıkça canavarca hisle öldürme suçu olduğunu söyledi. TCK 82. maddesine atıfta bulunan Epözdemir, "Canavarca his, bir kimsenin diri diri, canlı yakılarak katledilmesi neticesinde ortaya çıkan bir nitelikli kasten öldürme halidir" diyerek, Yargıtay’ın verdiği kararı eleştirdi. Yargıtay’ın, Gültekin’in ölümünü canavarca hisle işlenmiş bir cinayet olarak kabul etmediğini belirten Epözdemir, "Yargıtay, canavarca hisle yakıldığı sabit olan bir cinayet için ‘Burada nitelikli kasten öldürme yok, kasten öldürmenin basit hali var’ diyor" dedi. Kararın üçe iki oy çokluğuyla alındığını ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkan Vekili Osman Atalay’ın da muhalif kaldığını belirten avukat Epözdemir, bundan sonraki hukuki mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. Ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanunu 380. maddesine dayanarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz başvurusu yapacaklarını ve bu yanlışın Yargıtay Genel Ceza Kurulu’ndan döneceği inancını taşıdıklarını ifade etti.Bu kamu vicdanını da, mağdur aileyi de, Türkiye kamuoyunu da rahatsız edecek bir sonuçtur
Avukat Rezan Epözdemir, Yargıtay’ın verdiği kararın sanığın tahliye süresini erkene çektiğini belirterek, "Eğer ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alsaydı, Cemal Metin Avcı 2050 yılında tahliye olabilecekti. Ancak 'basit kasten öldürme' ve 'haksız tahrik indirimi' uygulanması durumunda, cezası 12 yıldan 18 yıla kadar inebilir. Alt sınırdan ceza verilirse, Avcı 7 yıl sonra, yani 2027 Temmuz’da tahliye olabilecek" dedi. Epözdemir, bu durumun kamu vicdanını derinden sarsacağını, mağdur aileyi ve Türkiye kamuoyunu rahatsız edeceğini ifade etti. Ayrıca, ceza infazının temel prensibinin ıslah ve rehabilitasyon olduğunu belirterek, sanığın topluma kazandırılmadan serbest kalmasının adalet ve hakkaniyet algısına zarar vereceğini vurguladı. Avukat, karar kesinleşirse, sanığın 2031 Temmuz’da tahliye olacağına dikkat çekerek, bu sürecin mağduriyeti daha da derinleştireceğini ifade etti. Epözdemir, sonuna kadar hukuki mücadeleye devam edeceklerini ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz başvurusu yapacaklarını belirterek, "Umut ediyoruz adalet tecelli eder ve mağduriyet bir an önce giderilir" dedi.