AK Parti'nin algı yönetimi anlayışının aynı şekilde devam ettiğini gözlemliyoruz
Toplantı açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya: “Merkezimizin düzenlediği çalıştaylar ve il başkanları toplantısı olmak üzere sekiz Ankara ziyareti gerçekleştirdik. Yenişehir ve Karacabey belediye başkanlarımızın ilçelerine kazandırdıkları hizmetlerin açılış törenlerine katıldık. İlçe başkanlığımızın düzenlediği muhtarlar toplantısına milletvekilimiz Selçuk Türkoğlu ile birlikte katılım sağladık. İnegöl İlçe Başkanlığımızın yaklaşık bin beş yüz kişilik kalabalık bir grupla teşkilat buluşmasını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Başkan Vekilimiz Turan Çömez ve teşkilat başkanımız Hasan Toktaş'ın katılımıyla gerçekleştirdik. Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanımız Sayın Cenk Özatıcı, Türkiye Büyük Milletvekili Grup Başkan Vekilimiz Sayın Buğra Kavuncu, Ankara Milletvekilimiz eski tarım bakanı Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba ve STK İlişkileri Başkanımız Sayın Alper Akdoğan'ı İl Başkanlığımızda misafir ettik. İlçe teşkilat ziyaretlerimiz kapsamında Karacabey, Kemalpaşa, Kerez ve İnegöl ilçelerimizi önce ilçe yöneticilerimize evlerinde ve iş yerlerinde ziyaret ederek, ardından da ilçe teşkilatlarımızda istişare toplantıları gerçekleştirerek değerlendirdik. Özel günlerde meslek gruplarının temsilcilerini ziyaret ettik ve resmi törenlerde protokoldeki yerimizi aldık. Basın açıklamaları ve çelenk sunma törenlerimizi gerçekleştirdik. İlçe ilçe Bursa'mızın sorunlarını milletvekilimiz aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve ulusal basında gündeme taşıdık. İl başkanımıza hayırlı olsun ziyaretine gelen STK temsilcileri ve değerli hemşerilerimizi misafir ettik. Bu süre zarfında sivil toplum kuruluşları, dernekler, odalar ve kooperatiflerin kongre, kutlama programları gibi önemli günlerinde, kıymetli hemşehrilerimizin düğün, cenaze törenleri ve iş yeri açılışları olmak üzere yaklaşık yüz yetmiş programa katıldık. Bir yandan sahada hemşehrilerimizle birlikte olurken, bir yandan da teşkilatlarımızı tamamladık. Tüm bunları, Bursalı hemşehrilerimizin bize vermiş olduğu muhalefet görevini layıkıyla yapabilmek için gerçekleştirdik. Dolayısıyla Bursa'nın sorunlarına çözüm üretmek, hizmet alanındaki eksiklikleri gidermek ve yanlışlıklara müdahale etmek adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sorun gördüğümüz alanlarda, hemen sizleri bilgilendiriyor ve gerektiği noktalara müdahale ediyoruz. Bursa'nın yerel yönetimiyle ilgili detaylı açıklamamızı, bir yılın sonunda, yani 31 Mart 2025'te sizlerle paylaşacağız. Ancak, dokuz aylık geçen süre içinde açık konuşmak gerekirse, çok ümitli değiliz. Değişen hiçbir şeyin olmadığını Bursa'da görüyoruz. AK Parti'nin algı yönetimi anlayışının aynı şekilde devam ettiğini gözlemliyoruz. Billboardlarda hizmet görselleri yerine sosyal belediyecilik veya kutlama afişleri görüyoruz. Bunlarla ilgili detaylı açıklamamızı 31 Mart'ta yapacağız. Yalnızca soru kısmında eğer sorularınız olursa, bunları detaylandırabiliriz. Örneğin, otopark kararlarının iptal edilmesi, emekliye destek ve ulaşımda önce indirim olarak söylenen, algı yapılan ama aslında indirim olmayan durumlar gibi konular var. Suya indirim yapılıp çok kısa bir sürede eski halinden daha pahalı hale gelmesi gibi. Tabii ki Bursa yönetimi sadece Bozbey'den ibaret değil. Yerel yönetimin yaptıklarının yanı sıra genel yönetimin, yani iktidarın da Bursa'ya kazandırması gereken hizmetler var. Bunları da AK Parti il başkanından bekliyoruz. Milletimizin beklediği gibi. Onlarla ilgili açıklamalarımız ve beklentilerimiz de olacak. Dolayısıyla 31 Mart seçimlerinden önce, Bursa'yı karış karış gezen hükümetin bakanları seçimden sonra bir ay öncesine kadar hiç ortalıkta gözükmediler. Son bir ayda, sanırım Cumhurbaşkanı Bursa'yı ziyaret edeceği için vatandaşın gazını almak adına Bursa'da birkaç bakanımızı gördük. Bu manada bitmeyen hızlı tren ve metro hizmetleri, anılarda dururken Ulaştırma Bakanı, Teknosap bağlantı yolunun açılışında yeni yol müjdeleri verdi.
Yolsuzluklar cevap beklerken Sağlık Bakanından Yeni Hastaneler İle İlgili Vaadler Havada Uçtu
Ali Osman Sönmez Hastanesi, yolsuzluklarla anılan şehir hastanesi cevap beklerken, Sağlık Bakanı yeni hastanelerle ilgili vaatlerini havada uçuştu. Domates, yağ biberi ve karpuz tarlada kalırken, zeytin üreticisinin kan ağladığı tam da hasat döneminde, Orhangazi Hektaş'ı ziyaret eden Tarım Bakanlığı tarıma destek hikayeleri anlattı. Son olarak, Sayın Cumhurbaşkanı bu hafta Bursa'daydı ve Bursa'yı ne kadar sevdiğini dile getirdi. Ancak biz AK Partililerin, Bursa'nın yeşil değil de hangi yeşili sevdiklerini çok iyi biliyoruz. Bu konularla ilgili genel açıklamaları Sayın Milletvekilimiz sizlerle paylaşacaktır. Katılımlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve sözü Sayın Vekilimize bırakıyorum." dedi.
Bu iktidar batandaşı çile çekmeye, zulüm görmeye, binbir dertle yaşamaya alıştırdı
Bursa İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu ise: “Yarın itibarı ile 2024’ü geride bırakıp, hep birlikte yeni bir yıla 2025’e merhaba diyeceğiz. Üzülerek vurgulamak isterim ki; Milletimizin, yeni bir yıla girmeyle ilgili farklı bir heyecanı, farklı bir coşkuyu yaşadığını gözlemleyemiyoruz. Hatta heyecanın farklısını bırakın, vatandaşlarımız içlerindeki yeni yıllara ilişkin o umudu, geleceğe dair o halis duyguları neredeyse unutttu. Düne kadar nerede o eski bayramlar diyorduk. Şimdi buna, nerede o eski masum yılbaşı heyecanları, coşkuları, eğlenceleri demeye başladık. 23 yıllık AK Parti İktidarı, insanlarımızın adeta yaşama sevincini köreltti. Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkede, bildiğin basit bir süslü çam ağacına saldıran bir anlayış hortlattı bu İktidar. “Mutlu yıllar” yazılarıyla süslenmiş evlerin, işyerlerinin camlarına nefretle bakan, taş atan bir nesil türetti bu iktidar. Bu iktidar batandaşı çile çekmeye, zulüm görmeye, binbir dertle yaşamaya alıştırdı. Gülmeyen yüzler, espri yapmayı unutan insanlar yarattı ve derdi, tasayı, üzüntüyü kanıksayan bir toplum yapısı oluşturmayı başardı. İşte şimdi de ektiği bu zehirli tohumların semeresini biçiyor!
İYİ İnsan İYİ Toplum
Bütün bu ahval ve şerait içinde şahsen ben, 2024 yılı boyunca da, Partim’le birlikte, “İYİ İNSAN, İYİ TOPLUM” hedefinde yürüme gayreti gösterdim. Milletin vekilliğinin omuzlarıma, “ KAMUSAL SORUMLULUK” yüklediğinin bilincinde olarak, Bursa’ma ve ülkeme hizmet etmeye gayret ettim. Sadece yaşadığım şehrin değil, 81 ilimizin milletvekili olmam gerektiğinin farkında olarak özveriyle ama tabii ki severek, isteyerek millete hizmet yolunda koştum, koşmaya da devam edeceğim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, göreve başladığım günden bugüne kadar toplam toplam 114 Soru Önergesi, 13 de Araştırma Önergesi verdim. Son bir yılın rakamları ise şöyle oldu. 114 soru önergesinin 63’ü;
13 soru önergesinin ise 9’u, 2024 yılı içerisinde yaptığımız çalışmaları kapsadı.
Meclis Genel Kurulunda ise bugüne kadar toplam 102 kez konuşma yaptım.
Ayrıca üyesi bulunduğum Komisyonlarda da, gündemdeki konularla ilgili 17 kez söz alarak; eleştiri, durum tespiti ve çözüm yolu içerikli konuşmalar gerçekleştirdim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel seçimler öncesinde açılışını yaptığı ancak bir türlü hizmete giremeyen Ali Osman Sönmez devlet hastanesinin bitmeyen inşaatını meclis gündemine taşıdık. 300 milyona bitirilecek iken yeniden devletin yaklaşık 2 milyara mahal edilerek zararı uğratılacağına dikkat çektik. Aynı hastanede hakları ödenmeyen ve çatıya çıkarak eylem yapan taşeron işçilerinin yanında olduk.
Yüsra Bebek Konusu
Bursa Şehir Hastanesinde hayatını kaybeden Yüsra Bebek neden öldü?
Hastaneye alerjik nezle şikayetiyle gelip, yanlış serum verilmesi ve sonrasında hatalı tedavi uygulanmasıyla ilgili iddiayı sorguladık. Bursa Sağlık İl Müdürlüğünce yapılan ilaç ve tıbbi malzeme ihalelerinin, İktidar Partisi il yöneticileri ağırlıklı kişilere ya da şirketlerine verilmesini irdeledik. Örneğin aslında bütün Bursa’ya yerecek 50 milyonluk kemoterapi tedavi ilacı ihalesinin, sadece Şehir Hastanesi ihtiyacı için, bir AK Parti’li yöneticiye verildiğini sorguladık. Bursa’daki yerel yönetimler ve yetkili kurum ve kuruluşlar by pass edilerek Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çürük raporu verilerek, 3 bin konutluk projenin önünün siyaseten açılmasını Meclis’e taşıdık. Bursa’nın Nilüfer ilçesinde kaçak olarak faaliyet gösterdiği iddia edilen ancak bir türlü yıkılamayan beton santraline ilişkin bir büyük sancıyı durdurduk. Her seferinde mührü sökülerek etrafa zehir saçmaya devam eden santrali, Meclis gündemine getirerek, kalıcı olarak mühürlenmesini ve bölgeden kaldırılması kararını temin ettik. Bursa’nın Orhaneli ilçesinde, tartışmalı bir değerlendirmeyle sit alanı statüsüne alınan Deliballılar köyünün, söz verilen restorasyonun yapılmaması, vatandaşın da bir çivi çakmasının yasak olması nedeniyle 200 haneden 30 haneye düşmesini ilişkin soru önergesi verdik.
Şehir Hastanesinde Gerçekleştirilen Yolsuzluk
Bursa Şehir Hastanesinde yapılan ve yargıya da taşınan; ameliyatta kullanılmış gibi gösterilen tıbbi malzemelerin satılarak 400 milyona yakın haksız kazanç sağlandığı iddialarını sorguladık. Başhekimin halen daha görevde olmasının, soruşturmanın selametine aykırı olduğuna vurgu yaptık ve Menzil cemaatinin ilişkisinin, bu kararda ne denli etkin olduğunu sorduk. Bursa’nın Gemlik ilçesindeki Borusan Liman fabrikasında sendikalı oldukları gerekçesiyle işçilerin işten çıkarılmasını defaten TBMM gündemine taşıdık. Bursa’nın İznik ilçesine bağlı Boyalıca Mahallesi’nin girişinde sık sık meydana gelen trafik kazalarını gündeme taşıdık. bölgeye kavşak yapılması ile ilgili öneri getirerek yetkili kurumları göreve çağırdık. Aynı Bıyalıca köyü için Sağlık Bakanlığına bir soru önergesi vererek bölgeye hitap etmek üzere bir ambulans noktası tespit edilmesi ve bir sağlık ekibi bulundurulması gerektiğini gündeme taşıdık.
Büyükşehir’in Reklam Harcamalarını Sorguladık
Alinur Aktaş yönetimindeki Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Mustafa Dündar yönetimindeki Osmangazi Belediyesince yapılan reklam, ilan ve tanıtım harcamalarını soru önergesi ve konuşmalarla Meclis gündemine getirdik. Sayıştay'ın önceki dönem Bursa Büyükşehir Belediyesi Yönetiminin kamuya ait yerlerin ve araçların; Büyükşehir Kanunu ve İhale Kanunu hükümlerine aykırı olarak amacı dışında kullandırdığını tespitiyle ilgili İçişleri Bakanlığına soru önergesi verdik ve yaptırım uygulanmamasının nedenini sorduk. Bursa’nın Kestel ilçesinde kurulacağı açıklanan İleri Teknoloji Sanayi Bölgesine ilişkin soru önergesi verdik. Bursa’nın zaten en kirli havayı soluyan bölgesi olan Kestel’in bu projeyle yaşanmaz hale geleceğine vurgu yaptık. Bursa ve köylerinde domates ve karpuz başta olmak üzere ürünü tarlada kalan köylülerimizin çiftçilerimizin sorunlarını TBMM’ye taşıdık. Tarım Bakanlığı’na konuyla ilgili defaten soru önergeleri verdik. Orhaneli’nin yılan hikayesine dönen bitmeyen tünelini Meclis’te tartışma konusu yaptık.Çınarcık Barajı suyun Bursa’ya içme suyu olarak getirilmesi için yıllar önce başlatılan isale hattı sorununu sorguladık.
Taşımalı Sistemin Kaldırılmasını TBMM’ye Taşıdık
Bursa'da Milli Eğitim İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından muhtarlarla yapılan toplantılarda, kırsal mahallelerde, lise öğrencilerine yönelik taşımalı sistemin bu yıl kaldırılacağının duyurulmasının ardından konuyu TBMM'ye taşıdık. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na kapsamlı bir soru önergesi sunduk. TBMM Başkanlığına hem bir soru önergesi verdik hem de Genel Kurul’da Meclis kürsüsünden konuştuk, dedik ki; “Kamudaki basın ve medya harcamaları kesilince milli gelir artacak, memlekete döviz yağacak, Türkiye kurtulacak öyle mi? Tasarruf genelgesinden basın ve medya ile ilgili kısıtlamaları derhal kaldırın!” Konu ile ilgili olarak Hazine-Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na iki ayrı soru önergesi verdik.
Hastane Yolsuzluklarını Gündeme Taşıdık
Kaçak konumuna düştükçe yeniden ruhsatlandırılan fabrikaya tanınan ayrıcalığın Türk hukuk ve adalet sistemine olan güveni sarstığına değindik. Haftanın 3 gününü Ankara'da, 4 gününü ise Bursa'da bir fiil çalışarak geçirdik. Bursa gündemini de aktif olarak takip edebilmek için çağrılan her toplantıda bulunmaya gayret ettik. Bursa’nın sorunlarına ilişkin hem Meclis Genel Kurul gündeminde gem de gündem dışı konuşmalar yaparak, bölgemiz sorunlarını canlı tuttuk. Aynı şekilde, Bursa’nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşma alarak BURSA ŞEHİR HASTANESİNDEKİ USULSÜZLÜKLERİ dile getirdik. Bursa’da Yenişehir Belediye Meclis Üyemiz Koray Aydın’ın 25 Temmuz’da uğradığı silahlı saldırıya ilişkin Meclis’te konuşma yaparak Adalet Bakanı’na seslendik. Saldırganların neden serbest bırakıldığını sorgularken, bir tweet ile özgürlüğü elinden alınan insanların mağduriyetini hatırlattık.
Mülakat mağduru öğretmenlerimizin her daim yanında olduk
Bursa’nın en sağlam binası Carrefour’un, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çürük raporu verilmesi sonucunda bölgeye 3 bin konutluk dev projeye olanak sağlanmasını mecliste defaatle dile getirdik. Emeklilerimizin perperişan durumu başta olmak üzere, ülke genelindeki sorunları mecliste yüksek sesle dile getirdik. TOKİzedelerin mücadelesine M.K. Paşa’da, Tuzla’da, Maltepe’de, Eskişehir’de ve Ankara’da TOKİ önündeki eylemlere katılarak destek verdik ve bu durumu meclise yansıttık. Mülakat mağduru öğretmenlerin her daim yanında olduk; yaşanan sorunu en güncel haliyle meclis kürsüsünden haykırdık. Milli Eğitim Bakanı’nı hem mecliste hem de bütçe komisyonunda yaptığımız son derece sert konuşmalarla protesto ettik ve hakkaniyetli davranmaya çağırdık. Milli eğitimdeki cemaat tarzı örgütlenmelere ve eğitim sistemini siyaseten provoke etmesine karşı uyarı görevimizi yaptık. Van ve Diyarbakır başta olmak üzere bekediyelerdeki işçi kıyımlarını gündeme taşıdık. Bizzat Van ve Diyarbakır’a giderek eylemdeki işçilerin yanında olduk ve konuyu TBMM gündemine getirdik.
Cumhurbaşkanının 7200 sözünü sorguladık
Cep telefonu faturalarına yapılan zamma 'mobil kazık' diyerek itiraz ettik." Mobil işletmelerin tarife belirleme süreçlerinde vatandaşları koruyacak tedbirlerin neden alınmadığını gündeme getirdik. Özellikle son yıllarda “Telsiz Kullanım Ücreti”ndeki yüzde 655’lik artışı eleştirdik ve dünya sıralamasında Türkiye’nin en yüksek mobil iletişim bedeli ödeyen ülkeler arasında yer aldığını vurguladık. Cezaevlerindeki insan hakları ihlalini yerinde gözlemlemek amacıyla hapishanelerde incelemeler yaparak gözlem ve izlenimlerimizi TBMM’de gündeme getirdik. Türkiye’yi sarsan Narin davasını Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yerinde izledik. Mahkemenin cinayetin neden işlendiği sorusuna cevap vermemesini eleştirdik. Vatandaşın geçim derdini, enflasyonun altında ezilmesini, gelir dağılımındaki adaletsizliği, asgari ücretteki ve emekli maaşlarındaki yetersizliği her fırsatta yüksek sesle dile getirdik. Meclis’te, AK Partihükümetine “Deli Dumrul İktidar” adını verdik." ifadelerini kullandı.