Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi'nde Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) organize ettiği 'Geleneksel TÜRGEV İftarı'na katıldı. Erdoğan'a TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Vekili ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan ile öğrenciler eşlik etti. Program, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı ve ezanın okunmasıyla iftar yapıldı. Erdoğan, iftarın ardından katılımcılara bir konuşma yaptı.
Bir siyasetçi olarak TÜRGEV gönlümüzde her zaman farklı bir yere sahip oldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına katılımcılara Kadir Gecesi'ni kutlayarak başladı. Ardından, 1996 yılında kurulan İSEGEV'in TÜRGEV olarak bilinen vakfının 28 yıldır Türkiye'ye ve millete hizmet ettiğini vurguladı. TÜRGEV'in binlerce öğrenciye eğitim imkanı sağladığını ve 40 bin 500 mezunun ülkede ve dünyanın dört bir yanında hizmet verdiğini belirtti. Erdoğan, TÜRGEV'in kurucuları arasında yer almanın kendisi için bir bahtiyarlık olduğunu ifade etti ve vakfa desteklerinin devam edeceğini söyledi. Konuşmasında, TÜRGEV'in faaliyetlerine katkı sunan herkese teşekkür etti ve vefat edenlerin ruhlarını rahmetle andı. Gençliğin ülkeye hizmetinde önemli rol oynayan gönüllü kuruluşlar arasında yer aldığını belirterek, gençlerin vatana, millete ve ailelerine hayırlı evlatlar olarak yetişmesinin önemine vurgu yaptı. TEKNOFEST gibi projelerin gençlerin geleceğine yönelik umut verdiğini belirterek, Türkiye'nin geleceğinin gençlerin omuzlarında yükseleceğini söyledi. Erdoğan, TÜRGEV'de bulunan gençlerin yeni Türkiye'nin mimarları olduğunu ve ülkenin hedeflerine kararlılıkla ilerlediğini ifade etti. Ayrıca, geleceğin başarılı bilim insanları, siyasetçileri, eğitimcileri, mühendisleri, iş insanları ve doktorlarının TÜRGEV çatısı altında yetiştiğini belirtti.
Meyve veren ağaç taşlanır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beşiktaş'ta 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili olarak, "Meyve veren ağaç taşlanır. TÜRGEV gibi vakıflarımız da hizmetleri, varlıkları ve yerli milli duruşlarıyla belli çevreleri her zaman rahatsız etti. TÜRGEV, özgür zihinler yetiştiren ve hizmet eden bir kurum olarak hedef tahtasına konuldu. İftira ve yalanlarla hedef oldular. Haysiyet cellatları tarafından yıpratılmak istendiler. Ancak biz asla yılmadık, hukuktan, meşruiyetten ve hakka hizmetten ayrılmadık. Bizi yok etmeye gelenlerin bizde hayat bulacağı yüksek bir ruh haliyle mücadelemizi sürdürdük. Bugün de aynı şekilde hareket ediyoruz. Doğruluktan, dürüstlükten ve samimiyetten ayrılmadık. Adalet er ya da geç tecelli eder. Ahlak tüccarlığı yapanlar, Beşiktaş'taki yangında hayatını kaybedenlerle ilgili sessiz kaldılar. Şimdi soruyoruz, bu binaya izin verenler kim? Biz de savcılarımızla bunu takip ediyoruz. Zerre kadar vicdanı olan herkesin tepkisini çekmesi gereken skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler" şeklinde konuştu.
28 yıldır çetin bir mücadelenin içerisindeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölücü terör örgütünün sokakları yakıp yıkan vandallarıyla sergiledikleri dayanışmayı, rızkının peşindeki insanların ailelerine çok gördüler. Daha önce aynı vicdansızlığı evlatlarını bölücü alçakların pençesinden kurtarmak için çırpınan cesur Diyarbakır annelerine de bunlar göstermişlerdi. Yasak savma kabilinden yaptıkları bir şov dışında sırf ittifak ortaklarını kızdırmamak için yüreği kan ağlayan bu anneleri yalnız bırakmışlardı. Biz yaklaşık yarım asırdır vakfımız ise 28 yıldır çetin bir mücadelenin içerisindeyiz. Bu zorlu süreçte sizlere hizmet etmekten sizlerin en iyi, en donanımlı bir şekilde hayata hazırlamaktan başka gayemiz olmadı. Sizlerin başarılarını gördükçe hep daha fazla çalıştık, daha fazla koştuk. Ne yaptıysak milletimiz için, siz gençlerimiz için yaptık. Allah'a hamdolsun bugün milletimizin ve sizlerin huzuruna alnı ak, başı dik, gönlü mutmain olarak çıkmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizi bugün geldiği noktadan çok daha ileriye götürebilmek için sizin enerjinize, sizin yeteneklerinize, sizin heyecanınıza ihtiyacımız var. Bu ülkeyi yüceltecek bu çağa mührünü vuracak olan sizlersiniz. Bunun için kendimizi başkalarına göre tanımlayacak, başkalarının bizi kendi kalıplarına hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. İşimizi, görevimizi, sorumluluğumuzu ülkemize, milletimize ve umudunu bizlere bağlamış ailelerimize karşı vazifelerimizi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Kimsenin bizim özgüvenimizi örselemesine hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz. Şunu lütfen hiçbir zaman unutmayınız. Bizler sadece yüz yıllık bir devletin mensupları değiliz. Bizler aynı zamanda bu coğrafyada bin yıllık bir cihan İmparatorluğu'nun 1400 yıllık köklü bir medeniyetin de takipçileriyiz. Ayrıca bizler bir misyonu, gayesi, ideali ve elbette davası olan insanlarız. Başkaları gibi önünü, sonunu düşünmeden fevri hareket edemeyiz. Tefekkürü, tezekkürü, hayatının her alanına uygulayan bir gençlik Türkiye'yle birlikte İslam aleminin hatta tüm insanlığın umududur" ifadelerini kullandı.
Hayatı anlamlandıran, insanı dünyaya bağlayan, kişiye değer katan üretmektir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere kendi kişisel geleceklerinin yanı sıra ülkenin geleceği hakkında hayaller kurmalarını ve hedefler belirlemelerini tavsiye etti. Üretmenin hayatı anlamlandıran, insanı dünyaya bağlayan ve değer katan bir eylem olduğunu vurgulayarak, insanın ürettiği her şeyin kendisini mutlu ve motive ettiğini belirtti. İmkan bulmanın aslında imkanı oluşturmak olduğunu söyledi ve gençlerin projelerini, planlarını ve tezlerini gerçekleştirmek için azimle çalışmaları gerektiğini ifade etti. İlmin ve başarının anahtarının çalışmak, disiplinli olmak ve sabretmek olduğunu belirtti ve gençlerden azimlerini, kararlılıklarını ve inançlarını asla kaybetmemelerini istedi. Dijital kültür alanında TÜRGEV'in gençlere yönelik çalışmalarını takdirle karşıladığını ve gençlerden sadece takipçi değil, içerik üreticisi olmalarını beklediğini ifade etti. Son olarak, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinden başarıyla çıktıklarını ve bu tarz zaferlerin insanların sabrını, metanetini, dayanışmasını ve birlikteliğini artırdığını belirtti. Siyasette yarım asra yaklaşan mücadelelerinin zafer sancağını burca dikeceklerini ve gençlere nöbeti gönül huzuruyla devredeceklerini söyledi.
Emeklerimizi zayi etmeyen Rabbime sonsuz hamdolsun
Erdoğan, "Bakınız ben bugüne kadar gençlerle yürümüş gençlerin yoldaşlığından güç ve cesaret almış bir büyüğünüzüm. Hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz için nice saldırıları göğüsledik, nice badireleri aştık, nice ihanetleri püskürttük. Bizim karşılaştığımız sıkıntıları gençlerimiz yaşamasın diye emek verdik. Gerektiğinde ölümü göze alarak vesayet odaklarına meydan okuduk. Şahsen bedel ödesek bile ülkemize, insanımıza özellikle geleceğimiz olan siz gençlerimize bedel ödettirmemeye çalıştık. İmkanlarımızı zorlayarak üzerimize düşeni yapmanın gayretindeyiz. Gençlerimiz olarak da sizler de sorumluluklarınızı yerine getireceksiniz. Artık biz siz gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Bizden önceki aksiyon, fikir ve gönül adamlarının namusumuza emanet ettiği, bizim de canımız pahasına sahip çıktığımız davamızı inşallah yakında sizler omuzlayacaksınız. Bu emaneti sizler taşıyacak, sizler yükseltecek ve yücelteceksiniz. Sizlerin şu vakur duruşunu, şu azminin, öz güvenini gördükçe verdiğimiz mücadelenin boşa gitmediğini de görmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Rabbime, şahsıma sizler gibi yol ve mücadele arkadaşları bahşettiği için hamdediyorum. Yüreğimi ısıtan şu gözlerinize baktıkça Allah'ın izniyle yarınlarımızın bugünümüzden çok daha aydınlık olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Emeklerimizi zayi etmeyen Rabbime sonsuz hamdolsun diyor. Her birinizi ayrı ayrı, evet alkışlıyorum. Bir kez daha TÜRGEV çatısı altında yürütülen hizmetlerde emeği geçen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ramazan ayının sizlerle birlikte başta Gazze'deki mazlumlar olmak üzere tüm Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim bu mübarek günler hürmetine tüm mazlum ve mağdurların yardımcısı olsun. Sizlere veda etmeden önce dün sevenlerinin son yolculuğuna uğurladığı Türk sinemasının usta ismi yapımcı ve yönetmen 2018 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Türker İnanoğlu'nu burada rahmetle anıyorum. Kültür sanat dünyamızın Bay Sinemasının acılı ailesine yakınlarına ve sinema camiamıza baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.