11 yıllık Ak parti iktidarının ardından halkın oylarıyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Recep Tayyip Erdoğan, "Reisi Cumhur" olarak bugün Bursa'ya ilk ziyaretini gerçekleştiriyor.
Bursa gibi önemli bir kentte halkın yüzde 50'den fazlasının oyunu alan Cumhurbaşkanın Bursa ziyareti ayrı bir önem taşıyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 186 milyon TL'lik yatırımları hizmete açacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ziyareti "bir teşekkür ziyareti" olarak da algılanabilir.
Kişilik ve şahsiyet eğitimcisi Erol Erbaş, bir seminerinde “İnsan denen varlık o kadar büyük ki, küçük düşünmek onu küçültür” demişti.
Evet bugün büyük düşünen bir Cumhurbaşkanı var.
Ülkenin gelişmesi yönünde aldığı radikal kararlarla, dünyadaki gelişmeler karşısında karar veren bir ülke konumuna gelen Türkiye'nin en tepesinde bulunan Cumhurbaşkanı var...
Farklı bir Cumhurbaşkanı olacağını, yatırımları takip eden ülkenin gelişmesi yönünde çaba göstereceğini yönündeki düşüncesini paylaşmıştı her defasında..
Ama büyük düşünen insanların bu düşünceleri ne hikmetse, birileri tarafından hep küçümsenmek istenmiştir. Ne zaman Ülkenin hayrına bir iş yapılacak olsa, ne zaman işin başında bulunanlar birazcık vites büyütmek istese, mutlaka karşına engel çıkarılır.
Atılacak her adımına barikat kurulur.
Ya da kurulmak istenir.
Bugünde bu yapılıyor.
Bu ülkede yıllardır, ülkenin dinamikleri olarak ortaya çıkan bir grup azınlık (istemezükçüler) büyümeyi, yenilenmeyi ellerinin tersiyle iterek, hep kendi iradelerinin hakim kılınmasını istemişlerdir...
Onlar, gökyüzünün görünen bir mavilikten sınırlı olduğunu düşünerek homurdanmalara başlar, hatta fesat cephesini harekete geçirirler.
Bu insanlar ülkenin gelişmesinin önünde büyük engel oluşturduğu gibi Ülkenin evrenselle örtüşmesi yolunda çok büyük sıkıntıların ortaya çıkmasına da asıl neden olarak gösterilebilir.
Halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanın, ülkeye kazandırdığı projelere kimlerin karşı çıktığını irdelersek, bunu daha net anlamış oluruz.
Önyargılı ve parazit düşüncelere rağmen, Cumhurbaşkanlığı makamında bir noter gibi çalışmayarak, bugün Bursa'da olduğu gibi halkla buluşması yeni Türkiye'nin işareti olarak algılanabilir.
Şimdi, kendi kurdukları dünyada rahatsız olmak istemeyenler, ya da rahatsız edilmek istemeyenler, her anlamda küçük bir ülke statükosunu istedikleri ve sevdikleri için ülkenin büyük hedeflere yönelmesini de kesinlikle istemezler. “Nasıl olacak, nasıl yapacak, parayı nereden bulacak. Dünya karşımıza çıkacak,” gibi cek-cak’lı soruları sormaya başlarlar.
Bu zihniyette olanlar Türkiye Cumhuriyetinin gelişimini baltalayarak, zaman zaman zorbalığa kaçan tutumlarıyla ülkeye zulmettiklerinin farkında mıdırlar diye de sormadan edemiyorum.
Küçük düşünen insanlarla büyük hedefler tutulmaz. Bu insanlara inat bugün halkın oylarıyla seçilerek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Recep Tayyip Erdoğan'la ülke istikrarla yoluna devam ediyor.
Kaldı ki; Osmanlının mirasçısı ülkemizin yönetiminde bulunup, rota belirlemek durumunda bulunanların büyük düşünmek zorunluluğu vardır. Bana göre Cumhurbaşkanımız Erdoğan'da bugün bunu yapıyor
Büyük düşünüyor…
Gelişen iletişim teknolojisiyle birlikte insanların kafalarındaki barikatların aşılabilir olduğunu hala anlayamayanlar, yeni Türkiye'de yaşanan değişimlerinde farkına varamazlar ki, Cumhurbaşkanın halkla bir araya gelmesini bile eleştirirler.
Tıpkı bugün olduğu gibi..
Paranoyak bir yaklaşım sergileyen, hatta özeleştiriden kaçan muhalefetin eleştirilerine rağmen Cumhurbaşkanı halkın desteğini almaya devam edecektir...
Her şeye karşın siyasetin insancıl yaklaşımların üzerinde olmasını hep savundum, savunmaya da devam ediyorum..
Aynayı istediğiniz kadar temizlemeye çalışın, şayet yüzünüzde kir varsa kendinizi kirli görürsünüz…
O nedenle tüm insanlara insan gibi bakmak…
Yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmek...
Kime ne kaybettirir…