Evet günümüzde, belediye meclis üyeliği, pek çok insan için cazip bir hedef haline geldiği doğru. Peki, insanlar neden bu göreve bile isteye talip oluyorlar ki? Acaba gerçekten bu görev bir gelir kapısı mı, yoksa altında başka nedenler mi var? Gelin bu konuyu biraz yakından inceleyelim.
Türkiye'nin güzide şehirlerinden biri olan Bursa, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön planda. Bursa'da da diğer büyükşehirlerde olduğu gibi, belediye meclis üyeliği görevini meslek haline getirmek isteyen siyasetçilerin sayısında artış yaşanmış gibi.
Bursa'da meclis üyeliği, yerel yönetimde söz sahibi olma fırsatı sunmanın yanı sıra, bazı kişiler için ciddi maddi kazançları da beraberinde getiriyor. Özellikle büyükşehir belediyelerinde ve ilçe belediyelerinde meclis üyeliği görevi, ciddi bir maaş ve yan haklarla birlikte geliyor. Bu da bazı siyasetçiler için, bu görevi sadece gelir kapısı olarak görmelerine neden olabiliyor.
Birçoğumuz, belediye meclis üyeliğini, topluma hizmet etme amacıyla icra edilen bir kamu görevi olarak düşünüyoruz. Özellikle büyükşehirlerdeki belediyelerde görev yapmak, bazı kişiler için bu pozisyon, sadece maddi kazanç amacı taşıyan bir kariyer seçeneği haline geldi.
O kadar ileri seviyeye geldi ki bu durum, bazı üyelerde ben olmadan bu meclis yürümez diyebiliyor…
Demek ki neymiş meclisteki tek görevleri el kaldır indir değilmiş. Tabi ki sözümüz meclisten dışarı. İşini layıkıyla yapanlara değil.
Ancak, bu noktada önemli bir hatırlatma yapmak gerekiyor. Siyaset, topluma hizmet etmek ve yerel yönetimleri daha iyi bir hale getirmek amacıyla yapılmalıdır. Eğer meclis üyeliği sadece maddi çıkarlar için kullanılıyorsa, bu durum, Bursa ve Bursa halkının zararına değil midir?
Peki, neden insanlar bu görevi meslek haline getiriyorlar? İşte bu sorunun cevabı biraz daha karmaşık.
Çözüm ne olmalı?
Sizce de 3 dönem kuralı meclis üyelerine de gelmeli mi?
Hazır herkes seçimleri konuşurken birazda belediye meclis üyelerini düşünsek mi? Vekil yaparken isimlere bakarken belediye meclisi olunca neden önemsemiyoruz?