Bu ülke ne zaman seçim havasına girse, dedikodular tavan yapar.O kadar alıştırılmışız ki dedikodulara, sıradanlaşır hayatımızın her aşamasında.
Sanki bu şehirde başka iş güç yokmuş gibi, birileri durmaksızın dedikodu üretmeyi de bu şehirde meziyet sayar.
Özellikle sosyal medyada ve haberleşmede ki baş döndürücü gelişmeler, bilginin kirletilmesin de aktif rol oynarken,uyduruk anketlerle, yapılmak istenen algı operasyonlarıyla fesat cephesine malzeme taşınır.
Siyaset falcılığına soyunanlar tarafından ışık hızıyla servis edilen bu dedikodu ve bilgi kirliliği, kafalarda soru işaretleri oluşturur.
Bakın bugüne kadar yaşanan süreçte, Cumhur ittifakı içinde yer alan Ak Parti ve MHP arasındaki birlikteliğin sekteye uğratılması için neler yapılmadı ki…
Bursa ekseninde baktığımızda durum hiçte farklı değildi.
Tavanda bunu başaramayanlar, Bursa’da dedikodu merkezlerini harekete geçirerek, seçimi ülkede “Beka” sorunu olarak gören Ülkücülerin dışlandığı algısını yaratmaya çalıştılar.
Hatta Ak Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın yaptığı iyi niyetli bir açıklamanın içinden “cımbızla” çekip aldıkları bir kelimeyi bile dedikodu malzemesi yaparak huzursuzluk varmış görüntüsü vermeye çalıştılar.
Kısa sürede yayılan bu “kirletilmiş bilgileri” istedikleri kalıba sokarak dedikodu merkezlerine ulaştırmayı meziyet sayanlar arasında bazı AKP’lilerin de olması, sanırım yürütülmek istenen operasyon kapsamının ne denli büyük olduğunu gözler önüne sermiştir.
Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa mitinginin ardından yaşanan gelişmeler bu defa da falcılığa soyunan siyaset deccallarını hayal kırıklığına uğrattı.
Daha önce Büyükşehir de aday çıkarmayarak Başkan Alinur Aktaş’ı destekleme kararı alan MHP yönetimi önceki gün Belediye meclis üyeliklerinin belirlenmesi için Ak Parti yöneticileriyle yeniden masaya oturarak mutabakatın sağlandığını ilan etti.
Elimize ulaşan bilgilere göre, tek liste olarak girilecek seçimlerde MHP’ye Yıldırımda 7, Osmangazi’de 4 Nilüfer’de 7 meclis üyeliği verilerek, ülkücülerin Ak partililerle birlikte sahaya çıkarak vatandaşla kucaklaşmasının önü açıldı…
Bilindiği gibi Yenişehir’de Ak Parti güçlü olmasına rağmen aday çıkarmayarak MHP’nin adayını destekleme kararı almıştı.
Bu da demek oluyor ki; bilginin kirli bir şekilde pazarlanmasının olağanüstü bir prim yaptığı günümüzde Bursa’da bundan payını almasına rağmen bu “kirli bilgi” birilerinin elinde patladı.
Peki, bu kirli bilgi bombardımanı altında, bizim öğrendiklerimiz, duyduklarımız ve okuduklarımız ne kadar gerçek,ne kadar iyi ve işimize ne kadar yarıyor?
Bu sorgulamakta bizim görevimiz.
Siyaset arenasında falcılığa soyunanların bu düşüncelerinin tahminden öteye gitmediği ortada.
Onlar tek amacı vardır.
Ya tutarsa…
Tutmadı işte.
Şimdi; PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi konumundaki HDP ile iş tutan CHP’nin peşine takılarak, bozkurt işareti yapan türkücüler düşünsün.
Yüzde 2,5 oy potansiyeline sahip İP’in ne yapmak istediğini sorgularken de başlarını avuçlarının içine alıp, vatan, millet, bayrak kelimelerinin ne anlam ifade ettiğini sorgulasın…
Bakın, tarih ders niteliğindedir;
Hepimizin bildiği ve yeri geldiğinde kullandığı bir söz vardır: ‘’Sende mi Brütüs’’ Çoğumuz bu sözün nereden geldiğini bilmeden kullanırız.
Roma İmparatoru Sezar, kalabalık bir grubun kendisine saldırması sonucu bıçaklanarak ölmüştür. İsyancılara karşı bir müddet direnen İmparator, kendisini bıçaklayanlar arasında evlatlığı Brütüs’ü de görünce bu sözü sarf etmiştir.
“Sende mi Brütüs’’ sözünü duyduğumda Roma İmparatoru Sezar’ın başına gelenleri hatırlar, tarif edemeyeceğim hüzünlere kapılırken, siyasi arenada yaşananlar gözümün önüne gelir.
Unutmayalım ki, sevinçlerini, kederlerini paylaştığın,beraber yiyip içtiğin her zaman her konuda sonuna kadar güvendiğin kişilerin yaptığı ihanet,yüreğin tam ortasına saplanmış kılıçtan daha acı verir insana.
Bugün bunun en iyi anlayacak milliyetçilerdir, ülkücülerdir.
Vatanım diyerek o bayrağı altında yaşayacaksın,sonrada aynı vatanı şikayet eden çapsızlarla iş tutacaksın.
Bu da ihanetin başka bir versiyonudur.
Bana göre Roma İmparatoru Sezar’ın da zoruna giden hayatını kaybedecek olması değil, evlatlığı tarafından arkadan bıçaklanması olmuştur.
Tıpkı bugün yaşananlar gibi...
İbrahim Hakkı Hazretleri’ne ait dörtlüğü bir kez daha paylaşalım;
Hak şerleri hay reyler
Zan etme ki gayr eyler
Arif anı seyreyler
Mevlam görelim neyler
Neylerse güzel eyler.