Uzun zamandır tartışmaların odağındaki Ak Parti İl teşkilatı, önceki gün olağan kongresini yaptı. Bizim de bu sütunlarda zaman zaman eleştirilerimizin odağında bulunan Cemalettin Torun yeniden İl Başkanlığına seçildi.
Bu şu anlama geliyor, her defasında istişare kültünün ön plana çıkarıldığı Ak partide bu defa farklı bir yol izlenerek aday belirlenip yönetim oluşturuldu.
Birileri de bu işin sorumluluğunu üstlenmiş. Bu çalışma kongre salonuna da yansımış ki, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç giderayak "Torun'a 3'cü yıldızı takın" ısrarında bulundu.
Ama kongrede en dikkat çeken konu ise İl Başkanı Cemalettin Torun'un bugüne kadar sessiz kaldığı, hatta kendisine sorulan sorulara cevap bile vermediği "Paralel yapılanma" konusundaki sert çıkışı.
Torun "Türkiye çetelerden çok çekti. Bugün ise çetelerin ismi değişiyor. Paralel yapı ile sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz, dimdik ayakta olacağız. Kökünü kazıyana kadar çalışacağız. Ey paralel örgüt, biz milli iradeden başka bir şeyi tanımıyoruz. Bunu böyle bilin. Önümüzdeki seçimleri de var gücümüzle mücadeleyi sürdüreceğiz. ” dedi.
Yaklaşık 1 yıl önce oturduğu koltukta, sessiz kalmasını eleştirenlerin, kongre salonunda kürsüye çıkan Cemalettin Torun'un, bu söylemlerinden memnuniyeti gözlerinden okunurken, aklına şu söz geldi. “Seyreyle gözüm seyreyle…” daha neler göreceksin.
Aylardır "Yapılan yanlışlardan dolayı" eleştirilerimizin odağındaki Cemalettin Torun değişime uğramış. Tabi bu değişim ister istemez yönetim kadrosuna da yansımış. Torun'un inisiyatifi dışında Ak Partide siyaset yapan önemli isimler yönetim kadrolarına yerleştirilmiş. Buradan yeni yönetimi kutlamak istiyorum.
Ancak "Bu kadro başarılı olur mu?" onu zaman gösterecek. Ama bir noktaya dikkat çekmek istiyorum; Bu güne kadar, hiç kimseyi hedef tahtasına oturtmadan yaptığımız eleştiriler, yeni yönetimin işbaşı yapmasıyla bitecek anlamına gelmez. Varsa bir yanlış yada olumsuzluk, yada bir başarı toplumla paylaşmaya devam edeceğiz.
Bunu yaparken de hakaret etmeden iftira atmadan, toplum arasında kullanılan genel ifadeleri ön plana çıkararak yeni Türkiye'nin yenilenmesine katkı koymaya devam edeceğiz.
Biz bu girişimlerimizden kimsenin alınganlık göstermemelidir. Milyonlarca insanın gönül bağladığı bir partiyi baskı unsuru olarak kullanmamalıdır. Vesayetlerin bitirilmeye çalışıldığı bir ülkede birileri bundan medet ummamalıdır.
Partinin üst yönetimi Cemalettin Torun'un yeniden aday gösterilerek seçilmesi konusunda aldığı tavır karşısında, şimdi birilerinin esip gürlemeye devam etmesi, Gazeteleri ve Gazetecileri hedef tahtasına oturmaya çalışması, yada insanların ekmeği ile oynamaya devam etmesinin bir faturası olacaktır.
Yeni Türkiye’de artık tehditle, şantajla bir yere varılamayacağı o partinin yönetim kadrosunda bulunan kişiler bilmek durumundadır.
Siyaset yapan zatı muhteremler, kamu görevi yapan gazetecilerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada sorularına her zaman muhatap olacaktır. Sorulan zor sorulara cevap vermekten aciz olanlar ya o koltuklarda oturmayacaktı, ya da o koltuklara aday olmayacaktı.
Çamur siyaseti yaparak eski alışkanlıklarını sürdürmek isteyenler varsa, onlara da iki çift sözüm olacak: "Bizim kıblemiz belli. Hiç değişmedi, değişmeyecek."
Çünkü tarafız.
Bu böyle biline...