Son derece hassas bir çalışmayla dikkatleri üzerine toplayan “Fortune 500 Türkiye” araştırmaları kendini göstermeye başladı. Hem sektördeki uygulamacıların hem de biz akademik personellerin heyecanla beklediği sonuçlar her iki grup için de referans kaynağı oluşturmaktadır. Öyle ki sıralamalar farklı sektörlerin de içinde olduğu bu çalışma 12. yılını doldurmakta.
İlgili çalışma elbette ki CRIF Türkiye ve Dun & Bradstreet Türkiye tarafından hazırlanmakta olup şirketlerin 2018 bilançoları dikkate alınarak çalışılmaktadır.
Yıllardır bu çalışmaların yapılmasında tabi ki bir amaç var. Şirketlerin satış hacimlerine göre Türkiye’deki prestijli şirketlerin temel finansal göstergelerine göre sıralanmasıdır. Sıralamaya finansal kurumlar, holdingler (üretim yapan holdingler hariç) bu çalışmaya dahil edilmemektedir.
CRIF Türkiye ve Dun & Bradstreet Türkiye araştırma şirketleri kendi bünyesinde barındırdığı veri tabanlarından ziyade çeşitli dernekler, meslek kuruluşları, odalar, dernek ya da birliklerin de bilgisine ve verilerine ulaşabilmektedir. Bununla birlikte Borsa İstanbul’da işlem görmeyen şirketlere de ulaşılmaktadır. Elbette ki çalışma kapsamına dâhil edilebilecek kriterlere sahip olan ancak ulaşılamayan şirketlerin de olması olasıdır.
ABD’de ise 1955’ten bu yana kendini gösteren Fortune dergisi, o yıllardan beri Fortune 500 sıralamasını paylaşarak en prestijli şirketleri bizlerle tanıştırmaktadır.
Özellikle altını çizmek istediğim konu “Fortune 500 Türkiye” çalışması bilgi paylaşımını kabul eden, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyen şirketlerin var olduğu objektif bir çalışmadır.
Ayrıca şirketlerden istenilen bir takım bilgiler olmaktadır:
- Şirketin özlük bilgileri,
- 2018-2019 yılı bilanço ve gelir tabloları,
- 2018 ve 2017 yıllarına ait ihracat rakamı (TL cinsinden)
Fortune dergisinin prestij sembolünü üzerine aldığı ve bu paralelde her yıl bizimle paylaştığı bu sıralamalar sayesinde itibarlı olarak nitelendirdiğimiz şirketleri bize sunmakta. Peki sıralamalarda üst gruplarda olan şirketler elbette ki bir takım avantaj elde edeceklerdir. Örneğin, yatırımcılar size daha güvenerek paralarını teslim edecekler, müşteriler sizin ürün ve hizmetlerinizi daha özel değerlendirecek ve nitelikli çalışanların kapınızı çaldığı bir şirket olma olasılığı olacaktır. Böylelikle bu sıralama sayesinde kendine prestij ekleyen şirketler artan hisse senedi fiyatları, müşteri artışından ve marka değerinden yararlanmaktadırlar.
Yıllardır devam eden bu çalışmada ki sıralamalara dâhil olmak hem iç hem de dış paydaşlar için önem arz etmektedir. Özelliklede şirketinizin güven ve itibar algısını artıracaktır. Yıllardır büyük önemle takip ettiğim bu çalışma sonunda birçok şirketin yönetim stratejilerini etkilediğini de görmekteyim.
O halde Temmuz ayını bekleyelim bakalım nasıl sürprizler bizi bekleyecek.
*** Benzer yazılarımdan daha fazla bilgi edinmek için www.benangok.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Sevgiler…