Bursa ve 17 ilçesini yönetecek başkanların belirlenmesine sayılı günler kala, siyasetin içine çekilmek istendiği durumu farklı bir boyuttan aktarmak, süreci olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecektir.
Kimse kusura bakmasın, seçim öncesi, sandığa gitmeye hazırlanan vatandaşa yansıyan olumsuzluklar, yine aynı vatandaşlar tarafından alevi başından çıkan cümlelerle ifade ediliyor.
Bakın; her ne kadar Hükümet tedbir almaya çalışsa da, “çarşı-Pazarda” sebze ve meyve fiyatlarındaki önlenemeyen yükseliş, doğalgaz ve elektrik faturalarındaki anormal artışa karşı “tez zamanda” tedbir alınması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Sokak ağzıyla ifade edersek; bir tarafında peynir görüp, kendini mandıra zanneden zavallılar bile, mevcut durum üzerinden yapılmak istenen “Algı operasyonlarının” parçası haline geliyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin üstüne basa basa vurguladığı “Beka” sorunu bile Bursa’da ikinci plana atılabiliyorsa, bu kentte siyasete yön veren karar vericilerin, alınacak önlemleri, ya da alınan önlemleri toplumla paylaşma zamanı gelmiştir.
Seçim sürecinde, özellikle elektrik ve doğalgaz faturalarına, dağıtım bedeli ve gecikme faizlerinin en üst seviyede yansıtılması,hatta ödenemeyen faturalarda anında kesintiye gidilmesi “Birileri hükümete kumpas mı kuruyor” sorularını da akla getirmiyor değil..
Hayallerimizde besleyip büyüttüğümüz, “ideallerimizin” nasıl yara aldığını, aldıkça da nasıl kanadığı, artık birileri görsün istiyoruz.
Benzer olayların, kamu kurumlarında da yaşanmaya başladığı,iddiaları şayet doğru ise bir an önce tedbir alınarak,vatandaşın mağduriyetinin önüne geçilmelidir.
Başkan Erdoğan’ın “Gönül Belediyeciliği ön planda tutulacak” çağrılarının ardından yaşanabilecek olumsuzlukların sandığa yansımasının mutlaka bir bedeli olacaktır.
Ak Partinin uç beyleri bu bedeli ödemek istemiyorsa, başta elektrik ve doğalgaz şirketleri olmak üzere, piyasayı yakmaya çalışan kendini bilmezlere karşı, acil müdahale başlatabilmeli, tedbirleri arttırarak,bunu sebebini de vatandaşa anlatılmalıdır.
Anlatılmalı ki;
Sokaktaki vatandaşın serzenişi,sitemleri ve hayal kırıklıkları son bulsun..
Anlatılmalı ki;
Vatandaşın içinde biriken tortu, kısa zamanda yok olup gitsin.
Şunu söylemek istiyorum;
Özellikle sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarıyla, sokaklarda görmeye alıştığımız çürümenin, kurumlara sıçramasına müsaade edilmesin. İktidarı elinde bulunduran karar vericiler en kısa zamanda icraat yapma cesaretini ortaya koyarak, insanların rahat nefes alabilmesini sağlasın.
Şayet bu cesareti gösteremezlerse,31 Mart akşamı, ağzı, gözü oynayan, üstüne üstlük bu oynak kaideyi kişiliklerine giydirmiş insanlara çok basit bir ifadeyle, “meze” olurlar.
Konunun önemine istinaden bütün ilgililere bu satırlar aracılığıyla duyurulur!
Bizden söylemesi…