Bursa Ticaret ve Sanayi odası (BTSO) seçimlerine sayılı günler kala,özellikle komite seçimlerinde yaşananlar,hafızalarda yerini alırken bazı iş insanları da adeta “samimiyet sınavından” geçiyor.
Bu nedenle yazılarımın daha usturuplu olmasına özellikle dikkat ederken alevi başından çıkan cümleleri de ikinci plana atmayı tercih ediyorum.
Önceki gün yine bu sütunlarda, uyarı niteliği taşıyan “İftira atanlar, irtifa kaybedenlerdir” şeklindeki uyarım üzerine kıyamet koptu. Medya gülleri,Kiralık dansöz kalemler sosyal medya üzerinden harekete geçti.
Yani biz davula vurduk, dümbelekten ses geldi…
İftiracılar,iftira bataklığında çırpınmaya başladı.Atmak istedikleri çamurlar üzerlerine sıçradı. Şimdi çıkış yolu bulmaya çalışıyorlar.
Aslında benim orada ifade etmek istediğim şuydu;
BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ı FETÖ’cülerle ilişkilendirmeye çalışan grupla hareket eden , Osman Akın,bu örgütün yapılanması olan BUGİAD’ın aktif bir üyesi olup olmadığını ,BUGİAD tarafından hazırlanan filmde rol alıp almadığını açıklığa kavuşturmaktı.
Şu ana kadar herhangi bir yalanlama ya da düzeltme anlamında elimize bir bilgi ya da belge ulaşmadı.Takdiri seçimlerde oy kullanacak iş insanlarının izanına bırakıyorum.Bu saatten sonra Osman Akın’ın başını avuçlarının içine alarak bir kez daha düşünmesinde fayda var.
Diğer bir konu ise Turizm Komitesinde çalışma yapan Hasan Eker üzerinden gelen eleştiriler…
Tabi eleştiri yaparken, biraz vicdani düşünerek, yapılanlara Hasan Eker cephesinden değil de toplumsal açıdan bakmak lazım…
Bakın;İbrahim Burkay, muhalifi olmasına rağmen önce sektörün gelişimi diyerek Hasan Eker’i BTSO Turizm Konseyi Başkanı yaptı mı? Yaptı…
Peki,BTSO son 5 yılda turizm sektörünün ve firmalarının gelişimi için örnek çalışmalara imza attı mı? Attı…
Tabi burada TURSAB Genel Başkan Vekili Hasan Erdem’in duruşu da önemli. Bana göre Hasan Erdem, bulunduğu makamını kişisel hırslara heba etmemeli. Açıkça tavrını ortaya koymalı. Uzun ve zorlu mücadelenin ardında ülkede Turizm sektörünün en üst aklını temsil eden Hasan Erdem,sektörü birleştirmek gibi bir misyonunu üstlenmesiyle sanırım yine sektör kazanacaktır.
Soru şu:TURSB gibi bir kuruluşun Genel Başkan Vekili Hasan Erdem ,kazansa kime karşı kazanmış olacak,kaybetse kime karşı kaybetmiş olacak?
Şimdi, biraz örneklendirip yazımızı taçlandıralım;
BTSO desteği ile turizm zirveleri düzenlendi
Sektör temsilcileri Oda desteği ile yurt içi ve yurt dışı fuarlara gönderildi.
Uludağ’ın gelişimi için çalıştaylar yapıldı ve Uludağ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’nin temeli atıldı.
Bursa’nın tanıtımı için BTSO tarafından yayınlar çıkarıldı, kentteki tüm büyük otellere Bursa stantları kuruldu
5 yılda 16 bin yabancı işadamı Bursa’ya getirilirken hem farklı sektörler iş hacmini geliştirdi hem de otelcilerin yüzü güldü.
En son Ekonomi Bakanlığı’na BTSO’nun sunduğu turizm sektörünü geliştirmeye yönelik Ur-Ge projesi de onaylandı,Oda üyesi turizm firmalarına 3,5 milyon dolarlık kaynak kazandırıldı.
Şimdi soruyorum; BTSO tarafından tüm bu çalışmalara imza atılırken Hasan Eker ne yaptı?
Dayanaksız gerekçelerle sürekli başkanı ve yönetimi eleştiren, üyeleri Başkana ve Oda’ya karşı provoke etmeye çalışan bir görüntü verdi.
Kendisi, sektör için hangi projeyi ortaya koydu?
Bilakis BTSO‘nun üyelerini mali destek sağlayarak yurtdışı fuarlarına götürmek üzere kurduğu Küresel Fuar Acentesi’nin kendi şirketinden neden hizmet almadığının peşine düştü.
Bu noktada önemli bir konuyu aktaralım;
Bildiğim kadarıyla Küresel Fuar Acentesi kapsamında gidilecek fuarlar odanın sitesinden yıllık olarak ilan ediliyor. Bu fuarlara katılmak isteyen üyeler buradan başvurduğu gibi, organizasyonlar için teklif vermek isteyen acenteler de online olarak tekliflerini sunuyor. Oda yönetimi de ilan edilen şartnameye en uygun teklifi veren acentelerden hizmet alıyor. BTSO bu anlamda 5 yıl boyunca 6-7 firmayla çalışmış.
Edindiğim bilgiye göre, kendisine iş verilmediği için şikayette bulunan Hasan Eker ve ekibi bu konu ile ilgili komite toplantısı düzenliyor .
Toplantıya BTSO Başkan Burkay’da katılıyor.
İbrahim Burkay “Şikayetiniz nedir” diye soruyor. Hasan Eker de fiyata bakılmaksızın fazla bile verilse kendisinin ve Bursa firmalarının Oda tarafından tercih edilmesini istediklerini belirtiyor. İbrahim Başkan da “Tamam siz komite kararınızı bu şekilde alın ben de bunu uygulayayım” diyor.
Hasan Eker de “Biz komite kararına bunu yazamayız” şeklinde bir ifade kullanıyor.
İbrahim Burkay ise “Sizin altına imza atamadığınız kararı ben Başkan olarak nasıl uygulayacağım? Burada 39 bin üyenin parasını yönetiyorum” cevabını verince sus pus oluyorlar.
Her şey açık değil mi?
Basiretli işadamları, yaptıklarını,kullandıkları ifadeleri, ya da düşüncelerini kendi mazilerine bakmadan, beslemeleri aracılığıyla kamuoyuna taşımak gibi basit hatalar yaparsa çoğunlukla birilerine, basit bir ifadeyle “meze” olur.
Meze olmayın ağalar…