Kırlangıçların Gelişi: Baharın Müjdecisi
Meral Aydoğdu
Gök yüzünde süzülen zarif bir kanat çırpışı, ince bir çığlık sesi... Baharın gerçek müjdecileri olan kırlangıçlar, uzun bir yolculuğun ardından yine bizlerle! Onların gelişini izlemek, doğanın bize sunduğu en güzel manzaralardan biri olsa gerek. Çünkü kırlangıçlar yalnızca bir kuş türü değil; aynı zamanda baharın, uyanışın ve yenilenmenin simgesi.
Her yıl ilkbaharla birlikte, Afrika’nın sıcak topraklarından kalkıp kilometrelerce yol kat ederek yuvaya dönen bu göçmen kuşlar, aslında doğanın ne kadar muhteşem bir düzen içinde işlediğinin de göstergesidir. Soğuk kış günlerinin ardından onların dönüşü, tıpkı doğanın “Artık ısındık, uyanın!” demesi gibidir. Çatılara, balkon kenarlarına ve köy evlerinin saçaklarına yaptıkları yuvalarla, insanların yaşadığı yerlere yakın olmaktan çekinmezler. Onlar, insanlarla birlikte yaşamayı seven, sadık dostlarımızdır.
Kırlangıçların gelişi, çiftçiler için de ayrı bir anlam taşır. Onlar, toprağın uyanışına, ekinlerin bereketine ve bolluğa işaret eder. Eskiler, kırlangıçları görenin neşelenmesi, ruhunun tazelenmesi gerektiğini söylerdi. Ne de olsa onlar, baharın ve umudun habercisidir.
Fakat günümüzde kırlangıçların dönüşü, ne yazık ki eskisi kadar coşkuyla karşılanmıyor. Şehirleşme, betonlaşma ve doğaya verilen zarar, onların yuvalama alanlarını giderek daraltıyor. Eskiden her evin bir köşesinde kırlangıç yuvaları varken, şimdi gökdelenler arasında onları görebilmek giderek zorlaşıyor. Oysa bir kırlangıcın evi şenlendirdiği söylenir, onların yuvasını bozanın da uğursuzluk getireceğine inanılırdı. Modern yaşam, ne yazık ki bu tür inançları ve doğayla kurduğumuz o kadim bağı da zayıflattı.
O yüzden baharın bu zarif elçilerine biraz daha özen göstermeliyiz. Onların yuvalarına zarar vermemeli, doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz. Çünkü kırlangıçların her bahar dönmesi, yalnızca bir doğa olayı değil; insanın doğayla olan dostluğunun bir kanıtıdır.
Gökyüzüne bakın, belki bir çift kırlangıç çoktan dönmüş ve baharın müjdesini size fısıldıyordur…