Türk devriminin eğitim modeli Köy Enstitüleri’dir.
Nasıl ki Türk eğitim tarihine Köy Enstitüleri damga vurduysa, inanıyorum ki 21. yüzyılın eğitim tarihinde de kısa adı ÇEK olan Çağdaş Eğitim Kooperatifi önemli şekilde yer alacak.
Bir toplumsal dayanışma projesi olan ÇEK, düşünen, tartışan, sorgulayan, üreten kuşaklar yetiştirmek için örnek bir model yarattı.
ÇEK’in ana kuruluş gerekçesi yoksul kız çocuklarının okutulmasıydı.
Bursa’nın yoksul köylülerinin kız çocuklarını okutmak için başlayan adına Kır Çiçekleri denilen proje, çok güzel insanlar yetiştirdi.
****
Keşke, ülkenin çağdaş insanları bu modeli Türkiye’nin dört bir yanında uygulasa da eğitimde bazı kurtarılmış bölgeler yaratılmış olsa!..
Keşke, Köy Enstitüleri ile övünerek, dövünerek günlerimizi geçirmesek!..
Keşke, o büyük eğitimci Hasan Ali Yücel’in sözünü yerde bırakmasak:
“Anadolu bozkırında kendiliğinden açıp solan hiçbir kır çiçeği bırakmayacağız.”
Keşke, Kır Çiçekleri’ni kitaplaştıran Zeki Baştürk’ün şu hayali gerçek olsa:
“ÇEK ile ilgili en büyük hayalim; ulusal ve uluslararası düzeyde tanınırlığı artmış, ülke genelinde tüm illerde şubeleri açılmış; üye sayısı bir milyonu bulmuş, sürekli ve düzenli gelir kaynakları yaratmış, eğitim alanında gerçek bir model olmuş bir kurum olarak görmektir.”
****
İşte o zaman ülkemizin geleceğini garanti altına alabiliriz.
İşte o zaman gelecekten umutlu olabiliriz.
İşte o zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yoldan giderek çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabiliriz.
KIR ÇİÇEKLERİ KİTAP OLDU!
Bir dönem ÇEK’te önemli işlerin altını imza atmış olan Yıldırım İlçe eski Milli Eğitim Müdürü Zeki Baştürk, ÇEK’in en önemli projesi Kır Çiçekleri’nin öykülerini kitaplaştırdı.
Zeki Hoca, “Umudun ve direncin adı Kır Çiçekleri” başlığıyla yayınlanan kitapta yoksul kız çocuklarının yurda gelme ve sonra da okuma serüvenlerini aktardı.
Her biri göz yaşartan öykülerdi.
Köyde başkasına muhtaç olacak, ilkokul düzeyinde eğitim görmekten öteye gidemeyecek zeki kız çocukları, çağdaş insanların çabalarıyla kendilerine güvenen, okuyan, yazan, düşünen, şarkı söyleyen, şiir yazan insanlar oldular.
Zeki Baştürk de bunları kaleme aldı, kitap haline getirdi.
****
Geçen günlerde, ÇEK Özlüce Yerleşkesi’nde Kır Çiçekleri’nin imza günü gerçekleştirildi.
Zeki Baştürk burada yaptığı konuşmada, ÇEK yurdunun dağ yöresi kızlarını okutmak için kurulduğunu ancak daha sonra tüm Türkiye’den talep geldiğini söyledi.
Sonra da bir çağrı yaptı:
“Bu yurt yetmez. Yeni bir kız ve erkek öğrenci yurdunun daha temelini atmalıyız.”
****
PİSA yöneticilerinin Türk eğitim sistemini açıkça eleştirmeye başladıkları böylesi bir dönemde, çağdaş insanların; Türk aydınlanmasının mimarlarının yetiştiği Köy Enstitüleri anlayışla insan yetiştirmekten başka çareleri yok.
Devlet yapmıyorsa, yapamıyorsa, sivil toplum yapmalı!
ÇEK ilk adımı attı ama ne yazık ki devamı gelmedi!
Demokrat insanlar, haydi iş başına!
Karanlığa kızma bir mum da sen yak!..