Türkiye’de eşitsizlikler büyümeye devam ediyor. Emek/sermaye çelişkisi üzerinden siyaset yapmak yeterli olmayabilir ama rakamlar da ortada…
1-Türkiye’de 800 bin civarında zengin insan, ülkemizin zenginliğinin yüzde 54’üne sahip bulunuyor. Geri kalanın sahibi 76 milyon. 2000 yılında bu rakam yüzde 38’di. Yani
76 milyon insanın sahip olduğu zenginlik yüzde 15 yılda yüzde 62’den yüzde 46’yı geriledi. Zenginlerin oranı da yüzde 38’den 54’e yükseldi.
2-Devletten ve belediyelerden düzenli yardım alanların sayısı 13 milyon… Yani bu kadar insanımız Türkiye’de açlık ve yoksullukla karşı karşıya demektir.
3-Türkiye’de 12 milyon işçi var, bunların sadece yüzde 1’i sendikalı… Taşeronlaşma ve sendikasızlaşma işverenlerin fıtratında var. Örgütlenmeye alerji duyan işverenler ve de işin kolayına kaçan devlet!
4-Vatandaşın bankalara olan borcu AKP iktidarı döneminde 6 milyardan, 333 milyara yükselmiş bulunuyor. Gelecek kaygısıyla insanlar siyasal istikrara oy vermeye zorlanıyor.
5-Türkiye’de 5 milyon kişi asgari ücretle evini geçindirmeye çalışıyor. Ev kiralarının asgari ücreti geçtiği bir ülkede 5 milyon insanın nasıl geçindiği büyük bir soru işareti!
...
Bütün bunlara karşın iktidar başarılı olarak kabul ediliyorsa, işi gücü muhalefet partilerine akıl vermeye çalışmak olanlara sormak lazım, “Ne yapmalı? Nasıl yapmalı?”
Varsa yanıtınız, çözümünüz, mucizeniz, buyurun açıklayın!