Çalışma hayatında ekonomik koşullar ve yeni ticaret tiplerinin bir sonucu olarak işverenlerce işyeri devri yahut iş sözleşmesinin devri niteliğindeki işlemlere sıklıkla başvurulmaktadır. Zaman zaman işçiye haber verilerek çoğu zaman ise işçiden habersiz yapılan bu işlemler karşısında işçi ne gibi hakları olduğunu merak etmektedir.
Zaman zaman SGK kayıtlarında aynı gün veya bir gün arayla işe giriş çıkış gösterildiğine özel sektördeki birçok işçi şahit olmuştur. İşçinin bilgisi olmadan yahut işçiye açıklama yapılmaksızın imzalatılan bir belge ile işyeri yahut iş sözleşmesi devri gerçekleştirilebilmektedir. Bu iki durum birbirinden farklı hukuki durumlar yaratmaktadır. Bu nedenle işçinin SGK kayıtlarında meydana gelecek her türlü değişimi takip etmesi ve değişiklik olması halinde bir uzmana danışması faydalı olacaktır.
İşyeri devri mi iş sözleşmesi devri mi? Farkları nelerdir?
İşyeri devri ile iş sözleşmesi birbirine karıştırılan fakat birbirinden oldukça farklı iki hukuki işlemdir. Kısaca işyeri devrine işçinin çalıştığı işyeri değişmemekte, işyeri maddi ve maddi olmaya unsurları ile bir bütün olarak farklı bir işverene devredilmektedir. İş sözleşmesi devrinde ise işyerinden bağımsız olarak işçinin işvereni ile akdettiği iş sözleşmesinin başka bir işverene devredilmesi söz konusudur. Bu iki işlem arasındaki en temel fark işyeri devrinde işçi özelinde bir hukuki işlemin yapılmaması noktasındadır. Bu nedenledir ki işyeri devrine işçinin rızası aranmamaktadır. Oysa Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenen iş sözleşmesi devri hükümleri incelendiğinde devir işleminin işçinin rızası şartına bağlandığı görülmektedir.
Uygulamada iş sözleşmesinin devrine ilişkin hukuki işlemlere daha az rastlanmaktadır. Genellikle işyeri devri gerçekleşmekte, işyerinde çalışan tüm işçiler yeni bir işverenle muhatap olmaktadırlar. Bu nedenle işyeri devrine ilişkin hukuki durumu daha ayrıntılı açıklamak yerinde olacaktır.
İşyeri devri gerçekleşeceği duyuruldu, ne yapmalıyım?
İtiraz hakkım var mı?
Güncel yasal durumda işyeri devri halinde işçiden rıza alınmasını gerektirecek bir düzenleme yer almamaktadır. Kanun koyucu bu konuda işçiye bir söz hakkı tanımamıştır. Rıza alınmasına gerek olmadığı gibi işçinin itiraz etmesinin de hukuken işçiye sağlayacağı bir fayda yoktur. Hatta öyle ki devir ile işyerini devralan yeni işverenin işçilerle yeni bir iş sözleşmesi imzalamasına dahi gerek yoktur. Ancak bu demek değil ki işveren istediği gibi işyerini devredebilir. İşyerinin devredilmesi halinde işçinin de iş sözleşmesinin devri gerekir, yeni işveren sadece işyeri devrini gerekçe göstererek işçinin iş sözleşmesini feshedemez.
Bunun yanı sıra işçinin alacakları da koruma altına alınmıştır. İşyeri devri halinde işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin gibi kıdeme bağlı hakların işyerinde ilk çalışma tarihine göre hesaplanacaktır. Diğer bir ifade işyeri devrinin ile işçinin haklarına olumsuz bir etkisi olması engellenmeye çalışılmıştır. Bunun yanı sıra işçinin diğer tüm özlük hakları da yeni işveren nezdinde devam edecektir. Yani işçinin ücreti; yemek, yol, yakacak yardımı gibi yan haklar yeni işverence ödenecek yahut karşılanacaktır.
Tüm bu korumalara ek olarak devrin eski işverenin art niyeti ile yapılması ihtimali düşünülerek devreden işveren için de mevzuat ile sorumluluk getirilmiştir. İşyerini devreden işveren 2 yıl süre ile devir tarihine kadar geçen süre ile sınırlı olmak üzere işçinin hak ve alacaklarından sorumlu olacaktır. Örneğin devir öncesi ödenmeyen fazla mesai alacakları söz konusu ise bu döneme ilişkin taleplerin hem devreden eski işverene hem de devralan yeni işverene karşı ileri sürülmesi mümkün olacaktır.
Sonuç olarak kanun koyucu ticari hayatın gerekliliklerini görmezden gelmeden işçinin de mağdur olmasını engelleyici şekilde yasal düzenlemeler getirmiştir denebilir. Ancak düzenlemelerin koruyuculuğu bu düzenlemeleri bilmek ve yorumlamakla mümkün olacaktır. Bu nedenle yazı başında ifade edildiği üzere SGK kayıtlarında değişikliğe denk gelinmesi halinde bir uzmana danışılması faydalı olacaktır.
İş sözleşmemin devredileceği bildirildi ve bana belge imzalatılmak isteniyor.
Ne yapmalıyım?
İşçinin sözleşmenin başka bir işveren devri sonucunu doğuracak bir diğer işlem ise iş sözleşmesinin devridir. Uygulamada çok sık karşılaşılmamasına rağmen zaman zaman devir işlemleri ile işçinin haklarını ödemekten kaçınılmaya çalışıldığı, işçinin mağdur edildiği görülmektedir. Bu nedenle bu konunun da açıklanması fayda sağlayacaktır.
İş Kanunu iş sözleşmesinin devri konusunda özel bir hükme sahip değildir. İş sözleşmesinin devri Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenmiştir. Buna göre iş sözleşmesinin başka bir işverene devredilebilmesi için işçinin yazılı rızasının alınması şarttır. İşçinin rıza göstermediği durumda işveren işçinin iş sözleşmesini devredemeyecektir. Yazılı rıza vermeyen işçinin geçerli yahut haklı sebeple işten çıkarılması da mümkün değildir. Sırf rıza göstermediği için işten işçi işten çıkarılırsa İş Kanunu ile işçiye tanınan haklar kullanılabilecektir.
İşçi, iş sözleşmesinin devrine yazılı onay verirse devralan işveren işçinin devreden işveren nezdinde çalışmaya başladığı tarihten itibaren sorumlu olacaktır. Ancak devreden işverenin sorumluluğu kanunda açıkça düzenlenmediğinden İş Kanunu ile kıyas yapılıp devreden işverenin sorumlu tutulup tutulamayacağı belirsizdir.
Netice olarak işçi iş sözleşmesinin devrine ilişkin işçiye evrak imzalatılmak istendiği durumda işçi mutlaka bir profesyonelden destek almalıdır. Zira burada işyeri devrinde olduğu gibi eski işverenin sorumlu tutulmasına ilişkin açık bir hüküm de yoktur. İşveren işçinin hak ve alacak taleplerinden kaçmak için de iş sözleşmesinin devrinin planlamış olabilir şüphesi ile işlem incelenmeli ve devre buna göre rıza gösterilmeli yahut devir reddedilmelidir.
Not: Yazının içeriği ile ilgili tüm hak, sorumluluk ve tasarruf yazarın kendisine aittir. Gazeteabc.com sorumlu değildir.