Karabağ da üç gece
Gebze Belediyesi Azerbaycan da
Azerbaycan yılardır işgal altında bulunan Karabağ’ı düşmandan temizleyerek özgürlüğüne kavuşturdu ve vatan toprağının başı bükük yetim toprakları yeniden türkülere ve şiirlere konu olmaya başladı.
Yıllardır dinliyor ve gururla söylemiyor muyuz “Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türk’ün Bayrağına” sözlerini.
Hep içimizde yara gibi sızlıyordu şu cümle, “Ah ölmeden bir görseydim, düşebilsem toprağına”.
Azerbaycan ordusu üç bin şehit verdi bu savaşta.
Ama ne pahasına olursa olsun vatan toprağı olan Karabağ bölgesini geri aldı.
Tüm Türk dünyasında bayram sabahı gibi karşılandı Karabağ zaferi. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri üstün askeri gücü ile destek vererek Azerbaycan Ordusunun muzaffer olmasında rol oynadı. Iha ve Siha’lar ile nefes alamadı Ermeni ordusu.
Savaş bitmiş, Azerbaycan da bayram sevinci yaşlanıyordu.
Üç bin ev halkı hariç gözyaşları mutluluktan akıyordu. Bu hariç dediğim üç bin evde ise mutluluk ve acı ile yoğrulmuştu göz yaşları. Kimi Sevdiğini kimi oğlunu, kimi ise küçücük yüreğine sığdırdığı babasını şehit vermişti Karabağ da.
Acılar büyüktü!
Türk olmanın verdiği vakur duruş ile dimdik ayaktaydı Azerbaycanlı şehit anaları.
Cephe de ilk toprağa düşen General Polat Haşimov’un annesi ise çoktan yavrusunun cennet mekan ile şereflendirildiğini öğrenmiş ve bu gururla vatan sağ olsun diyerek selamlıyordu ay yıldızlı Azerbaycan bayrağını.
Yeter mi yaptıklarımız, alkışlamamız, sevinmemiz yeter mi? Sadece televizyonlarda izleyip Karabağ’ı yerimizde durabilir miyiz bizler. Bizler ki Turan yurdunun lideri olan Türkiye Cumhuriyeti ve bu kadim devletin merhametli ve koca yürekli Türk insanları.
Duramayız elbette yerimizde.
Babasına ağlayan, küçük elleri ile annesinin elinden tutarak şehit babasının mezarına yürüyen Azerbaycanlı çocukları unutabilir miyiz. Elbette hayır.
İşte Gebze belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ve Belediye meclis üyeleri de duramadı, Gebze de.
Gitmek bir nebze de olsa yaralarına merhem olma, ağlayan yavruların yüzünü güldürmek için düştüler yollara.
Zinnur Büyükgöz liderliğindeki Gebze Belediye Meclis Üyeleri ve Belediye yönetimi, Şehit çocuklarına hediyeler alarak düştüler yollara.
Duygular karışıktı.
Kimi zaman zafer anlatılıyor ve gururlanıyor, kimi zaman ise üç bin şehit ve geride bıraktıkları hayatları düşündüğünde kahroluyordu insan.
Zinnur Büyükgöz kim ne derse desin biz Türk’üz ve burada olmak bizim adeta vatani görevimizdir.
Bu çocuklar bizim de çocuklarımızdır, bu ananalar bizim de analarımızdır. Eşleri şehit olan kadınlar bizim kardeşlerimizdir. Burada olmaktan mutlu ve gururluyuz, dediğinde bir kez daha gördük ki Türk beklenendir. Gebze belediyesi ekibi de bekleneni yapmış ve Şehit yakınlarını ziyaret için Gence’ye ve Karabağ bölgesine gelmiştir.
Yapılan bir çok resmi ziyaret var, Gebze Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçiliği, Bakü Devlet Üniversitesi, Yasamal Belediyesi, Gence, şehit çocukları ve aileleri ile bir araya geldi.
Tek vurgu iki devlet tek millet oldu.
Zinnur Büyükgöz Bakü medyasının yoğun ilgisi ile düzenlenen basın toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve millet olarak buradayız olmaya devam edeceğiz dedi.
Gebze Belediyesi'nin tüm Meclis üyeleri Programda vardı.
Uzun yıllardır Belediye porojelerinde görmediğim bir durumdu bu. Belediyede grubu olan tüm siyasi partiler aynı organizasyonda yan yana ve tüm duygular aynı şekilde!
Programa Ak Parti, CHP,MHP ve İYİ Parti meclis üyeleri hep birlikte katılmışlardı.
Cemil Yaman da ekip ile birlikteydi.
Ak Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman da, Gebze heyeti ile birlikte Azerbaycan da temaslarda bulundu.
Gence de şehit aileleri ile buluşma programında, bir şehit çocuğunu kucağına alarak programa devam eden Cemil Yaman bu yavrular tüm Türk Milletinin yavrularıdır. Yanınızdayız olmaya da devam edeceğiz, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın size selamını getirdim dediğinde, tüm annelerin yüzünde bir tebessüm belirdi.
Tüm programlara sonuna kadar katılan Cemil Yaman burada sadece Kocaeli ilimizin değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm fertlerini yani seksen beş milyonu temsilen buradayım dedi.