İzmir depremi bir kez daha gösterdi ki; Yunuseli hava limanı betona teslim edilmemeli.
Kentlerde yaşanan depremler veya afetlerde toplanma alanları ve acil yaşam alanlarına ihtiyaç var.
Bursa'nın nüfusunu düşünecek olursak; olası bir afet durumunda Bursa daki yeşil alan ve park yüzölçümleri çadır veya barınma alanı olarak yetertsiz kalacak.
Yıllardır bir savurganlıktır gidiyor Bursa da!
Denilebilir ki Erdem Saker döneminden sonra neredeyse her dönem Bursa yeşil alan anlamında talan edilmiş durumda.
Bilinmelidir ki her kim olursa olsun, milletin malına çöken haram yemiştir.
Adam kayıran, o bizden bu değil diyen, zulmeden, zulmü görmezden gelen, milletin emanetine ihanet eden, oturduğu koltuğu babasının mirası sanan, altındaki arabayı piyangodan çıtı zanneden ve birilerinin torpili ile bir yerlerde olanlar elbet bir gün hesap verecek, burada değil ise huzuru mahşer de verecekler hesabı.
Bu kadar kör olabilir mi bir yönetim?
Bir yönetim yönettiği yerin güzelliğini, oksijenini, doğasını yok eder mi?
Ediyor işete, hem de ne uğruna!
Bir kaç yandaş, birkaç müteahit, birkaç siyasetçi malına mal katsın diye çöküyorlar şehrin boğazına.
Yunuseli havalimanı imara açılırsa ne olacak canım diyenler var.
Ne olacak biliyor musunuz; havaalanının doğusunda kalan bütün Bursa ovası imara açılacak.
Olsun canım ne var bunda diyebilirsiniz. Ancak unutmayalım ki! Bursa kimliğini iyice kaybederek, yaşanmaz bir şehir olacak. Osmanlı'nın, ecdadın mirası yok edilecek.
Yapılaşma elbette olabilir.
Bu yüzyılda hala ben yaptım oldu zihniyeti iş başında malesef.
Bursaya planları açıklasınlar.
Nereye ne zaman ne planlanıyor.
Neymiş arsa fiyatları artarmış.
Artsın kardeşim.
Ne o ! Artmasın da önce arsalar yıllardır olduğu gibi köylüden alınıp, ucuza mı kapatılılsın.
İnanan yürekli insanlara seslenmek istiyorum ki! Başka Bursa yok.
Türkiye'nin tüm dağlarında kazılar var, her biri başka maden ve yeni başka para kaynakları için.
Türkiye çöl olmasın!
Lütfen yaşadığımız şehire sahip çıkalım.
Bir yandan kuraklık ile mücade edilecek, diğer yandan ağaçlar kesilip şehir betona gömülecek akıl almaz bir durum bu.
Ama ben eminim ki başta Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş olmak üzere tüm Bursa'nın yöneticileri bu doğa katliamına dur diyecek ve karşı çıkacaktır.