Gündeminizde ne varsa unutun. Artık gündemimizi meşgul eden konulardan biri, asgari ücret pazarlıkları ve belirsizlikleri olacak.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, ilginç bir şekilde asgari ücretin 15.000 lira olması gerektiğini savunarak tartışmaların fitilini ateşledi.
Bence Fatih Erbakan Türk-İş'in başına gelsin, işçinin hakkını mevcut yönetimden daha iyi savunur. Ergün Atalay'ın mikrofon krizinden sonra birde kırmızı çizgisi vardı.
Geçmişte, başkalarının geçim sıkıntılarına üzülürdüm. Ancak artık düşünüyorum, eğer bu sorunları kader olarak görüyorsak, o zaman belki de hak etmişizdir. Seçimler yapıldı, halk tercihini ortaya koydu. Ancak bu düzeni koruyup kollayanın yine işçiler olduğunu unutmamak gerekiyor.
Neden rakamı söylemiyorsunuz?
Asgari ücret pazarlıkları yapılırken, rakamın belirtilmemesi dikkat çekici bir durumdur. Nasıl olur da pazarlık yapılırken ortada net bir rakam olmaz?
İşçi temsilcileri ve işverenler arasındaki müzakerelerde, bu belirsizlik ve belirsizlik içinde yapılıyor gibi bir hava hakim. Pazarlık sürecinin ne şekilde ilerlediği, hangi faktörlerin göz önünde bulundurulduğu net bir şekilde anlaşılamıyor.Asgari ücret pazarlıkları sürecinde rakamsız pazarlığın ve belirsizliklerin hâkim olması, işçilerin haklarının gözetilmediği bir durumu yansıtmıyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce "enflasyona ezdirmeyeceğiz" demişti.
Eski Çalışma Bakanı ise "500 dolar" gibi bir rakamı gündeme getirmişti.
Ancak gerçek rakam nedir? Refah payı eklenecek mi? AGİ (Asgari Geçim İndirimi) içinde mi? Bu sorulara net bir cevap alamıyoruz. İşçilerin, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde yaşadığı belirsizlik ve beklenti, haklı bir endişeye dönüştü.
Olası rakamlar ne?
Asgari ücret enflasyon oranı kadar artışında ne olur?
Mayıs ayında yıllık enflasyon oranı %39.59 olarak açıklanmıştı. Asgari ücret için haziran verileri beklenmezse 8,500 TL olan asgari ücret enflasyon kadar artışa gidildiğinde en az 11,865 TL olması bekleniyor. Enflasyona ezdirmeyeceğiz açıklamasıda burada bir sinyal olarak görülebilir.
Asgari ücret 500 dolar olursa ne olur?
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, seçim öncesinde 500 doları işaret etmişti. Dolar kuru bugün itibariyle 23,68 TL. 11,840 TL denk geliyor.
Eeee diyeceksiniz ki hiçbir fark yok. Perşembe günü gözler Merkez Bankasının alacağı faiz kararına çevrileceği için perşembeden önce sonuç çıkmaz.
Ocak ayında 455 dolar olarak övünmemiş miydik? Şimdi yeniden dolar değil TL, TL diyoruz. Perşembe günü beklenen faiz indirimi kararı çıkarsa yeniden dolar dolar derler hiç şaşırmayın.
Sormazlar mı adama ne oldu da asgari ücret bu kadar yaygın hale geldi?
Sene olmuş 2023 artık bu ücret artışına askeri ücret demeseniz ne güzel olur (!)
***
Gelin biraz hayal gücümüzü kullanarak, asgari ücretin sınırlarını zorlayan ironi dünyasına adım atalım.
Günümüz Türkiye'sinde asgari ücretle nele yapılır neler?
Öncelikle, asgari ücretle tüm masraflarını karşılamak mümkün olsa bile, bir apartman dairesinde yaşamak neredeyse bir masal olurdu. Elbette, bu dairede kira masrafı, aidat, elektrik, su, doğalgaz gibi temel giderlerin yanı sıra, zaten tuzla buz olan mutfak masraflarını da içeriyor. Ev sahibi, yıllık kira artışlarını göz ardı eder ve "Asgari ücretle yaşayanlar için özel bir indirim yapayım" derse, işte o zaman gerçek bir masal oluşurdu.
Hayal edin, asgari ücretle çalışan bir aile, çocuklarının en iyi eğitimi alabilmesi için özel okullara gidebilir ve öğrenim masraflarını rahatlıkla karşılayabilirdi. Üstelik, bu çocuklar hiçbir maddi sıkıntı yaşamadan, tüm sosyal aktivitelere katılabilecek, yabancı dil eğitimi alabilecek ve gelecekteki kariyerlerini şekillendirebileceklerdi. Ancak, ne yazık ki, bu masalda gerçeklikten uzak bir hayal gibi duruyor.
Asgari ücretle bir aile, tüm ülkeyi dolaşabilir, 5 yıldızı olmasa da 3 yıldızlı otellerde konaklayabilir ve restoranlarda yemekleri yiyebilirdi. Hem de hiçbir kredi kartı borcu olmadan ve sıkıntı yaşamadan. Bu masalda gerçekçi gelmedi değil mi?
Asgari ücretle Türkiye'de tatil yapmak da mümkün olabilir. Hayal edin, asgari ücretle çalışan bir aile, bir tatil köyünde huzur dolu bir tatil geçirebilir, denizin ve güneşin keyfini sürebilir. Ancak, gerçek dünyada asgari ücretle tatil yapmak, genellikle bir hayal olmaktan öteye geçemiyor.
Ne yazık ki, Türkiye'de asgari ücretin gerçek hayatta bu kadar yetersiz olması, bir ironi olarak karşımıza çıkıyor. İşçilerimizin emeğinin karşılığını alması, insanca yaşayabilmesi için adil bir ücret politikasının oluşturulması elzemdir. Bu ironi dolu senaryoları gerçekliğe dönüştürmek için, ülke olarak daha fazla çaba sarf etmeli ve işçi haklarını korumalıyız. Unutmayalım ki, gerçek bir refah ancak adil bir ücretle mümkün olabilir.