Sayın Okuyucular,
Bugün sizlerle, son asgari ücret açıklamasıyla ilgili bir konuyu ele almak istiyorum. Bilindiği gibi, ocak ayında asgari ücret 455 dolar olarak belirlenmişti. Ancak Ergun Atalay'ın imza atmamıştı. Son olarak temmuz ayı ara zam güncellemesinde ise asgari ücretin 483 dolar olarak açıklandığını gördük. Ancak, merkez bankasının aldığı kararlar sonucunda doların değer kazanması, asgari ücretin bu artışını eritti ve günümüz kuruyla yaklaşık 453 dolara denk geldi.
Ancak asıl eleştiriye değinmek istediğim nokta, asgari ücretin neden perşembe gününün beklemeden apar topar açıklandığıdır. Bu konuda bazı endişeler ve eleştiriler ortaya çıkmış durumda. İnsanların geçimini sağlamak için büyük bir öneme sahip olan asgari ücretin belirlenmesi, titizlikle yapılması gereken bir konu değil midir? Açıklamanın hızlı ve plansız bir şekilde yapılması, güvensizlik ve şüphe yaratmadı mı?
Asgari ücretin merkez bankası kararlarını beklemeden açıklanması ve doların yükselişi karşısında erimesi konusunda yaşanan eleştirileri anlamak önemli. Hükümetin, asgari ücret belirleme sürecinde daha dikkatli ve şeffaf davranması, çalışanların haklarını koruyacak adil bir politika oluşturması gerekmez mi? Bu şekilde, toplumun genel refahı ve adaletli bir gelir dağılımı sağlanabilir.
Umarım bu yazı, asgari ücretin belirlenmesi konusundaki eleştirileri anlamanıza ve konuya farklı bir bakış açısıyla yaklaşmanıza yardımcı olmuştur.
***
Depreme hazır değiliz, sele hazır değiliz, en azından bu yaz Bursa için orman yangınlarına hazır olsak hiçte fena olmazdı değil mi?
Bursa Valiliği şuan ne yapıyor? Antalya'nın Rus turisti var da Bursa'nın turisti yok mu?
Bursa İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu neden Antalya'daki gibi bir karar alamıyor? Yoksa Bursa'ya yeteri kadar dolar gelmediği için mi bu karar alınamıyor?
Ne yapalım Rus'ları Bursa'ya mı davet edelim?
Gece yarısı müzik yasağı sizce de hala sağlık gerekçesiyle mi alınmış bir karar yoksa yaşam tarzına müdahale mi?