David Bach ne kadar para kazanırsanız kazanın herkesin milyoner olabileceğine inanıyordu.Çoğu insan zengin olmanın sırrının geliri artırmanın yeni yollarını bulmaktan geçtiğine inanırken Bach'a göre bu durum kesinlikle doğru değil.
Muhtemelen bugün 10 yıl öncesine göre daha fazla kazanıyorsunuz ama şimdi daha mı zenginsiniz? Artık daha fazla servetiniz mi var ? Artık daha fazla mı tasarruf ediyorsunuz? Büyük ihtimalle bu sorulara cevabınız hayırsa yazıyı okumaya devam edelim.
Peki bu durum neden ?
Çünkü ne kadar çok kazanırsak o kadar çok harcıyoruz. Maaş bordronuzun büyüklüğü ne olursa olsun muhtemelen zaten zengin olmak için yeterince para kazanıyorsunuz.
Ama nasıl olur asgari ücretle çalışıyorum bende mi milyonerim? Olur mu öyle saçma şey mi dediniz?
Kazandığım para ay sonunda ancak masraflarımı karşılamaya yetiyor ve sen bana bu gelirle hala zengin olabileceğimi mi söylüyorsun?
Bunu söyleyen ben değilim David Bach
Muhtemelen bu noktada bu işin nasıl olacağını merak ediyorsunuz. Bu sırrın adıda Latte faktörü.
Nasıl yani şimdi bir kahve içmeyerek zengin mi olacağız?
Kahveye günde 40-50 TL harcamak yerine bu miktarı yatırırsanız zengin olacağınızı söylüyor.
Dürüst olmak gerekirse en sevdiğim içecekten 40-50 lira tasarruf etmek uğruna vaz geçer miyim?
Latte faktörünün aslında adından anlaşıldığı gibi Latte'den gelmiyor.
Bu kavram nasıl doğdu?
Sürekli tükettiğimiz ama aslında o kadar da gerekli olmayan şeyleri satın almayı durdurduğumuzda nelere sahip olabileceğimizi gösteren iktisadi bir kavram.
Günlük harcamalarınızı inceleyin. Günlük bir çay, bir simit 20 TL. Bu parayı her gün
yatırım hesabında % getiri ile biriktirseniz olacak rakamı hiç hesapladınız mı?
Aman canım ben zaten kahve içmiyorum bir Latte'ye o kadar para hiç harcamam mı diyorsunuz?
Eğer böyle düşünüyorsanız;Tıpkı Latte faktörünü ilk duyduğumda benim yaptığım gibi asıl noktayı kaçırıyorsunuz demektir.
Burada bahsettiği şey sadece Latte değil bahsettiği şey küçük şeyler için ne kadar para harcadığımızın farkında olmadığımız ve alışkanlıklarımızı birazcık değiştirirsek bunun hayatımızı nasıl değiştirebileceği konusudur.
Muhtemelen sizin Latte faktörünüz Latte değil.
Sigara mı? Alkol mü? Netflix mi? Fast food mu? İnternet mi?Akıllı cihazlar mı?
Bu harcamaların ne kadar büyük miktarlara ulaşabileceğinin farkına maalesef varamıyoruz.
Latte faktörünüzü hesaplayın çok kolay. Alın banka kartlarınızı elinize,ekstrelerinizi, geriye dönük alışverişlerinizi kontrol edin.
İşte tam bu noktada burada evetler, amalar devreye giriyor.
Harcamalarınızın bir amacı olup olmadığınızı nasıl anlarsınız şu anda. Kendi kendinize konuşuyor ve şöyle şeyler söylüyorsanız muhtemelen siz de öylesiniz.
Diyeceksiniz ki zamlardan korunmak için bu minimum harcamalarımı mı kesicem? Hayattaki tek zevkim onuda mı bırakacağım? Zaten kenaraya attığım para enflasyonda eziliyor. Bu paranın 30 yıl sonra pek bir değeri kalmayacak mı diyorsunuz?
YANLIŞ
Düşündüğünüzden daha değerli olacak ve şimdi kenara para koymaya başlamazsanız sahip olacağınız şey hiçbir şeyden kesinlikle çok daha değerli olacaktır
Evet ama bu kadar küçük rakamlarla nasıl birikim yapılabilirdi ki? İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar altında paramız değer kaybederken yatırım ve tasarruf konusu kafamızı oldukça karışık zaten.
Gram altın, faiz hesabı, yatırım, borsa, hisse senedi, kripto paralar...
Bir fincan kahveden bu kadar çok şey öğrenebileceğimi bilmezdim. Kahvenin sadece 40 yıl hatırı yokmuş. Emeklilik planları da varmış.
Latte faktörüne göre günlük hayatta düzenli olarak harcadığımız küçük miktardaki paralar aslında bizim cebimize hayal edebileceğimizden çok daha fazla paraya mal olduğunu gördüm.
Emeklilik için uzun vadeli yatırım yapmanın kötü olduğunu ya da bunu yapmamanız gerektiğini söyleyemem.
Bana şahsen bu fikir sıkıcı geliyor. Ayrıca 65 yaşında o paranın tadını çıkaracak kadar sağlıklı olup olmayacağını bilmiyorum. Genç yaşta zengin olmaktan bahseden daha fazla finans tavsiyeniz varsa sizlerde paylaşabilirsiniz.