Yazmayı öğrendiğinizde yazacağınız ilk kelime çok anlamlıdır. Benim yazdığım ilk kelime benim için çok anlamlıydı.
Önce bir daire çizdim üzerine iki nokta kondurdum. Elim biraz titredi. Sonra 3 tane çizik attım. Kalemi parmaklarım arasında adete sımsıkı tutmuştum. Bir yarım daire daha çizdim.Elim terlemeye başlamıştı zaten kalem tutmayı pek sevmezdim, hemen titremeye başlardı. Başımı kaldırdığımda öğretmenim beni izliyordu. Az daha yukarıya baktığımda Başöğretmen bizlere doğru bakıyordu.Cesaretimi toplayıp iki nokta daha kondurdum ve artık sona yaklaştım. Bir uzun çizgi, bir yarım daire, bir kısa çizgi ve elim adeta bir kuş gibi hafiflemişti. Kalemi yavaşça bırakıp önce başöğretmenime baktım bitti diye seslendim. Sonra gururla arkama yaslanıp öğretmenimin yazdığım ilk kelimeyi görmesi için bekledim.
Ne yazmıştım biliyor musunuz? Aslında herkes gibi aynı şeyi yazdım
Kendi adımı yazmıştım. Yazdığım ilk kelime adım olmuştu ''Özgür''
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür.
Bizlerde öğrenci sıralarındayken bizim için uzman öğretmen, baş öğretmen,kadrolu sözleşmeli, ücretli ayrımı yoktu. Sizler ayrıştrıldınız sözleşmeli kadrolu.
Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere hitaben yaptığı bir konuşmada toplumu şekillendirme adına öğretmenlere nasıl önemli bir görev düştüğünü şu sözlerle açıklanmıştır:
''Hiçbir zaman unutmayın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.” Böylesine mühim bir görevi olan öğretmenlere toplumsal açıdan çok önemli görevler düşmektedir. İşte 24 Kasım böylesine önemli bir görev yapan öğretmenlerimize nasıl bir hediye alsak değil de onlara olan sevgi ve saygımızı gösterdiğimiz, kutlamaların yapıldığı bir gün olması dileğiyle.
Öğretmene verilecek en güzel hediye ünvan değil saygıdır
Türkçemizin doğru ve güzel kullanılmasında her daim en büyük gayreti gösteren öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun. Bu vesileyle Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere bütün öğretmenlerimize şükranlarımızı sunarız.