Bu yazımı yazmak için saatin 9'u 5 geçmesini bekledim. Dokuz, beş...Size ne anlam ifade ediyordu bu iki rakam?
Bu iki rakam birleşince bir ulusu hüzünlendiren o iki dakikalık siren sesi...
Şimdi sizlere sadece o bir dakikalık sireni anlatacağım. Yazım sadece 2 dakika.
Bugün bizler bir kez daha 10 Kasım gününü yaşıyoruz. Atatürk’ün ebediyete intikalinden 84 yıl sonra onu anmak için bir araya geldiğimizde acaba sadece siren seslerini duyduğumuzda aracımızı durdurup saygı duruşunda bir dakikalık törenle mi anmalıyız, siren sesi bitince arkadaki aracın hadi hızlı kalk kornası ile kendimize mi gelmeliyiz?. Yoksa bugünü, yarını daha iyi anlamaya çalışsak olmaz mı?
Ölümüyle cumhuriyette doğanlar henüz 18'ine girmemişti. Şimdi 18'ler onu uğurluyor.
En büyük eserine sahip çıkmaya devam ediyoruz. Yazıma Barış Manço'nun dizeleriyle veda etmek istedim.
Bana, "Yolun' seç" diyorlar
Bozuk yolu seçer miyim? Eğri eğri, doğru doğru"Seçemezsen geç", diyorlar
Ben yolumdan geçer miyim? Eğri eğri, doğru doğruKimi batı, kimi doğu
Kuzey, güney, hepsi doğru Kim seçer ki bozuk yolu? Eğri eğri, doğru doğruBenim yolum bana doğru
Hiç yolumdan döner miyim?