Öncelikle neden yalnız olduğumuzu belirteyim. İnsan olarak tarafsız kalmaya çalıştığımız için.
Hep kendimizi geliştirmek ideasıyla çıktığımız bu yolda; işimizi layıkıyla ve hakkıyla yaptığımız için. Haksızın yanında haklıyı, yanlışa karşı doğruların peşinden gittiğimiz için gereksiz tartışma ve polemiklere cevap dahi vermedik. Her işten de anlamazsın be kardeşim dediler. Dediler de dediler. Patronum inşaatçı değildi. Hem turizm hem de medya işini yürütmeye çalışıyordu. Kısıtlı bir bütçeyle ama şöyle ama böyle biz ayakta dik duruyoruz.
Belki ileride inşaatlarımız olur ama dokuzlardan biri olmayacağımız kesin.
Kim bu dokuzlar demeyin. Meşhur arama motoru amcaya sorun.
Etrafımızda dürüst ve etik olan insanları ne kadar bulmak zorlaşmış olsa da şah damarımızdan bile bize daha yakın olan Allah’ın adaletinin bir gün tecelli edeceğini bildiğimiz için çizgimizden uzaklaşmadık.
İlk kalp atmaya başlar sonra beyin gelişir. Sonra beceriler gelir. Kişi olduğunda mesleğini edinir. Ben kendime hiçbir zaman gazeteci sıfatını konduramadım. Emekçiyiz bizler.
Yıl boyunca sayısız canlı yayınlar, programlar çektik. AK Parti’den CHP’ye. İYİ Parti’den MHP’sine. Zafer Partisi, Deva’sı, Memleketi, Saadeti, bağımsız adayı, muhtarı. Sağlıkçısı, doktoru, sendikalısı, yoldan geçen vatandaşı. Hepsini eşit derecede ağırladık. Çayımız hep hazır kapımız her daim açık kaldı.
Belki de bu yüzden yalnızız.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününüz kutlu olsun
Gazeteyi okumaya, daima son sayfa olan spor sayfasından başlarım. Birinci sayfalar birbirinin benzeri havuz başlıkla oluşturulduğu için es geçerim.
1-) manşet , 2-) aktüel, 3-) yerel asayiş (3’cü sayfa), 4-) sağlık, 5-) yerel ekonomi, 6-) ulusal ekonomi, 7-) dünya, 8-) ulusal asayiş, 9-) politika, 10 – 11-) şehir haberleri ,
Benim için gazete bu sayfadan sonra başlıyor. İdeoloji bitti. Yalan haber azaldı. Bu kadar sayfayı çevirmekten üşendiğim için sondan geriye doğru gelmek daha mantıklı bir hareket benim için.
12-) magazin
13-) bulmaca
14-) teknoloji
15-16-) spor
Gazetecinin çalışanı makbuldür. Tembel tembel masasında oturanının ne haddineymiş ki böyle bir günü kutlayacak. Çalışsa da, çalışamasa da hepinizin gazeteciler gününü kutluyorum.
2023 de gazeteci hem çalışıyorsa hem de bir sigortası varsa zaten kutlamak lazım. Bursalılar iyi bilir 212’siz çalıştırmayı ya da asgari geçim şartlarında fazla mesaileri…
Bursa dokuz patron olayını yanlış anladı sanırım. “212 sayılı yasa” nın yıl dönümüdür 10 Ocak.
Patronlar günü değil bugün çalışan gazeteciler günü. Kameramanından, muhabirine, editöründen, kurgucusuna bir haberin okuruna ulaşması için emeğini ortaya koyan herkes gazetecidir.
Akşam büyükşehrin düzenlediği etkinlikte bir 212 kontrolü yapalım mı? Açalım E-devletimizi kapıdan içeri girelim göğsümüzü gere gere…
Masada oturdu dokuzlar…Emekçiler olaydan habersiz.
Ahh benim genç gazeteci kardeşlerim. Hangi birinizin sigortasında 212 var ? 10 Ocak çalışan gazeteciler gününün anlamını bilmeden kutlayan (basın) mensupları.
Gazetecilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve mesleki standartlarının korunması önemlidir. Diyoruz her zaman ama bunun için ne yapıyoruz?
Çalışan Gazeteciler Günü, gazetecilerin mesleki standartlarını koruma ve iyileştirme çalışmalarına katkıda bulunmak için kutlanır. Bugün aynı zamanda gazetecilerin yaptıkları önemli işin değerini hatırlatmak için kutlanılır.
*Bursa Büyükşehir’de çalışan gazetecilere destek olmak istiyorsa, havuz medyası oluşturmak yerine ayrım yapmadan tüm meslektaşlarımızın hakkını gözetmeksizin titiz davranırsa basın özgürlüğüne kavuşur.
Her ne kadar büyükşehir kontenjan gereği bizlerin gününü kutlamasa da ayrım yapmaksızın tüm meslektaşlarımızın çalışan gazeteciler günü kutlu olsun.
- Bizlerde hedef mi gösterelim?
- Ne yapmalıyız biz de davet edilmedik deyip karalama haber mi yazalım?
- Etik çizginin dışında bir habercilik anlayışı mı sergilemek gerekmektedir?
- Gördüğümüz yanlışları yazmaktan vaz mı geçmeliyiz?
Son dönemde Bursa’da kamu yayıncılığı yapmak oldukça zorlaştı.
10 Ocak 2023 ‘’1000 kişilik toplantı salonu 650 kişilik ağırlama kapasiteli salonda bir kısım gazetecilere yer verilmemesi olayı’’ olarak hatırlanacak bir tarih.
SALON HAKKINDA
Bursa ve Uludağ’ı ovadan gören benzersiz bir manzaraya sahip Yıldırım Salonu; konferans, gala ve birçok büyük etkinlik için uygundur. Resepsiyonlarda 1000, ziyafet düzeninde ise 650 kişiyi ağırlayabilir. Benzersiz dağ manzarasına sahip 294m2 lik seyir terası, Merinos Parkı’na açılmaktadır. 350 m2’lik fuayesi bir köprü ile Osmangazi Salonu’na bağlanmaktadır.
Meslektaşlarımız büyükşehir basın birimi yetkililerine sormuş hangi kriterlere göre davet edildik?
Alınan cevap ise beni şaşırtmadı doğrusu.
- Sınırlı sayıda bir kontenjanımız var siz bana isim iletin ona göre bir değerlendirelim…
- ‘’Takdir edersiniz ki herkesi çağırma lüksümüz yok. Salonda buna müsait değil hazırlık da buna göre yapılmış değil ‘’
- ‘’Yer için bir teyit alıp biz size dönelim’’
Salon kapasitesi belli. Bu rakamları bizler belirlemedik. Kurumları bir masa etrafında eşit sayıda temsilinin planlaması yer ve imkan sağlanması çokta zor bir planlama olmamalıydı. Adeta şirketlere loca kapatırcasına olmamalıydı. Zira bugünün anlam ve önemini bilenler zaten medya patronlarını ağırlamazdı.
Bu haliyle bizi ne yeni basın yasası ne sosyal medya düzenlemesi kurtaramaz. Toplumu bilinçlendirecek olan kalemler önce düşünmeli. Tık ve beğeni yarışına yenik düştük.
Hani çocukken sayardık ya geriye doğru; Önüm arkam sağım solum saklanmayan sobe.
Biz sobelendik bir tarafın arkasına saklanmadık.
Son Not!
Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. – Mustafa Kemal Atatürk-